TÜRLERI in English translation

species
tür
ırk
bir türüz
türe
canlılar
cinsi
types
tarz
yazın
daktilo
çeşit
tipi
türü
grubu
yaz
tipler
kinds
tür
biraz
nazik
nasıl
kibar
çeşit
tarz
biçim
tip
böyle
forms
şekil
biçim
tür
oluşturun
şekli
genres
tür
tarz
janrını
türe
janna gibi
varieties
çeşitli
varyete
değişik
tür
birçok
farklı
breeds
tür
cins
cinsi
ırkı
yetiştirmek
doğurur
melezi
üretirse
ürerler
ürer
such
böyle
kadar
öyle
böylesine
bu kadar
tür
tam
denli
sort
tür
biraz
bir çeşit
tarz
bir şey
tip
nasıl
falan
böyle
benzeri
kind
tür
biraz
nazik
nasıl
kibar
çeşit
tarz
biçim
tip
böyle
type
tarz
yazın
daktilo
çeşit
tipi
türü
grubu
yaz
tipler
form
şekil
biçim
tür
oluşturun
şekli

Examples of using Türleri in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Türleri ne?
What kind are they?
Evet. Anladığım kadarıyla farklı türleri var.
Yes. I understand there are different varieties.
Böylece, pratikte bütün kenevir türleri yasadışı hale geliyordu.
And so, in effect, all forms of cannabis became illegal.
Belirli dosya türleri için indeksleme eklentileri de mevcuttur.
And finally, there are chunks unique to their file type.
Hangi türleri seviyorsun peki?
Well, what kind do you like?
Tüm yaşam türleri yok edilmiş ve özleri çıkarılmış.
Every life form destroyed and their essence absorbed.
Evet. Anladığım kadarıyla farklı türleri var.
I understand there are different varieties. Yes.
O müzik yaparken tüm yaşam türleri iç çekiyor.
All life forms sigh when she's playing.
Bu türleri bilirim.
I know that kind.
Babam, flora ve ağaç türleri rehberiyle… cesurca mücadele ederdi. Bu tomurcuklar.
These buds… My father wrestled courageously with his flora and tree type guides.
Bırak onlara kendi türleri göz kulak olsun.
Let their own kind look after them.
Bunu sadece kendi türleri için de yapmazlar.
And they don't only do it for their own kind.
Kitapların içerikleri ya da türleri arasında bir bağlantı gibi?
Like something in common between the contents or the type of books?
Başka hangi kurt türleri var Nolan?
What other kind of wolves are there, Nolan?
Babam, flora ve ağaç türleri rehberiyle cesurca mücadele ederdi.
My father wrestled courageously with his flora and tree type guides.
Ekmek ve meyve türleri.
Some kind of breads and fruits.
Bilirsin o türleri.
You know the kind.
Bu gözlere sahip olan trilobit türleri muhtemelen avcıydılar.
The kind of trilobites that have these eyes were probably hunters.
Diğer müzik türleri gibi.
It's like any other kind of music.
Şimdiye kadar hastalık türleri hakkında düşündük.
So far we have been thinking about the disease kind.
Results: 906, Time: 0.0478

Top dictionary queries

Turkish - English