Examples of using Tatmin ediyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu iş beni tatmin ediyor.
Irkçı ve tamamı sağ olan tabanını ve tüm o boku tatmin ediyor.
Tren kazaları konusundaki çocukluk tutkularımı tatmin ediyor.
Basit bir istek olmasına rağmen, bu beni çok tatmin ediyor.
Mevcut anlaşmalar beni tatmin ediyor.
Ama her şeyden önemlisi, işim beni tatmin ediyor.
Ama sevgilim Jules, beni her gün tatmin ediyor.
Bilmek beni tatmin ediyor. En azından bizim lanet hayatımızdan, paranın korunacak olmasını.
Her uyuşturucu gibi şiddet de duyularını bir süre tatmin ediyor, ama sonra geçiyor.
Bilmek beni tatmin ediyor. En azından bizim lanet hayatımızdan, paranın korunacak olmasını.
Ve ailem beni mutlu ve tatmin ediyor. Basit, kaliteli bir hayat.
Ve ailem beni mutlu ve tatmin ediyor. Basit, kaliteli bir hayat.
en azından senin de bizimle ölecek olman beni tatmin ediyor.
daha ticari gibi görünüyor. Bu nedenle daha dar bir açıdan tatmin ediyor.
Hayır, hayır, bu… Yardım etmem beni tatmin ediyor, anlıyor musun?
Çocukken onlara kendilerini iyi hissettiren oyuncak sigaralar… gerçek sigaraya dönüşüyor ve onları tatmin ediyor.
Turner… dünyanın en göz alıcı işini yapmıyor olabilirim… ister inan, ister inanma işimi iyi yapmak… beni tatmin ediyor.
Turner, dünyanın en şaşaalı işini yapmıyor olabilirim… ama ister inan ister inanma… işimi iyi yapmak beni tatmin ediyor.
İnsanı tatmin ediyor.
Bizi tatmin ediyor.