Examples of using Tatmin eder in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kediciğim, seni ne tatmin eder?
Ancak tüm dünya onu tatmin eder.
Müzik kulakları tatmin eder.
Music gratifies the ears.Çünkü bu ikisini tatmin eder.
Böyle bir adamı ne tatmin eder?
So what would satisfy a guy like this?Neddy Amca olmak insanı tatmin eder sanıyordum.
I should think being Uncle Neddy would satisfy anyone.Şahsen, beni en çok yüz tatmin eder.
Belki o seni tatmin eder.
Maybe he will satisfy you.Okuyucuyu daha çok tatmin eder.
It would satisfy the reader more.Şöyle bir şey: Kediciğim, seni ne tatmin eder?
It goes like this: My pussycat, what doth thou want?İyi yapılmış bir iş beni tatmin eder.
I am satisfied with a job well done.İyi bir eşcinsel garson müşterileri bu açıdan tatmin eder.
Evet. Tatmin eder.
It would satisfy me. Yeah.Sanırım bu senin merakını tatmin eder.
To satisfy your curiosity.İşe gitmek hoşuna gider, bu seni tatmin eder.
You like going to work; it fulfills you.Bu sanırım Şerifini tatmin eder.
That seemed to satisfy your sheriff.Belki saldırıyı yapanları yakalarsak bu onu tatmin eder.
Maybe if we get those shooters off the streets, it will satisfy him.Bu onun ilkel doğasını tatmin eder, ormanın içinde uzun adımlarla yürümek, avı yakalayıp öldürmek.
Kendi ön yargılarını tatmin eder. Çünkü tarihin nasıl olması gerektiği hakkındaki.
Of what they think the history should have been. Uh, because it satisfies their own preconception.Danışmanıma göre bu karar John Knox ve destekçilerini tatmin eder ve böylece İskoçyaya geri dönebilirim.
My advisors think it will appease John Knox and his followers, so I may return to Scotland.
