Examples of using Eder in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayatım 300 dolardan fazla eder, dediğimi anladın mı?
Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hikmet sahibidir.
Tüm adayı alsa iyi eder, yoksa Skyhooku unutabilirsiniz.
Ev kiranıza yardım eder payıma düşen masrafları da karşılarım.
Bunlar 5 bin eder. Elmas gerçekse 8 bin.
Kabul eder demiştin.
Bana yardım eder sandım ama etmeyecek.
Dilerse size rahmet eder, dilerse size azap eder.
Dilerse size merhamet eder; dilerse sizi cezalandırır.
Bu iki eder, Luke!
Ne kadar eder o biliyor musun? Becky senindir.
Annesi olduğunuz için teşekkür eder ve sahip olduğu sorun için özür diler.
Para eder, diye düşünmüştüm. Duyguları ikna etmezse.
Para eder, diye düşünmüştüm. Duyguları ikna etmezse.
Bu beş eder oğlum. Çıkıyorsun.
Bu üç eder. Beni de.
Bu bir şeyler eder. Şapkam!
Bunlar ne kadar eder? Güle güle!
Kurşun da ateş eder ama hiçbir şey vuramazsın.
Seni mutlu eder.- Tamam.