TAZMINAT in English translation

compensation
tazminat
maaş
bedel
bir ücret
telafisi
karşılığı
ödeme
severance
tazminat
i̇şten çıkarılma
çıkarmayız ve kıdem tazminat
indemnity
tazminat
settlement
yerleşim
tazminat
anlaşmayı
uzlaşma
yerleşkeyi
çözüm
restitution
iade
tazminat
zararı
claim
iddia
talep
hak
tazminat
savını
reparations
tazminat
damages
hasar
zarar
indemnification
tazminat
to compensate
telafi etmek
dengelemek
tazmin etmeye
tazminat
para ödemeye
redress

Examples of using Tazminat in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tazminat talep edeceğim!
I will demand restitution!
Tazminat ödemelerinin yarısı Sırp dinarına çevrilmiş.
Half of the settlement payments were converted to Serbian dinars.
Eğer bana 4000 dolar tazminat verirse, Sizin maaşlarınızdan alacaktır.
If he gives me an indemnity of $4,000, he will take it from your salaries.
İki haftalık tazminat alacaksınız. Sorun değil.
That's like instead of the raise? You will receive two weeks severance.
Aslında var. Ben de Cleveland gibi tazminat almak istiyorum.
Actually there is. I want reparations, just like Cleveland got.
Kaç tane tazminat çeki yazdın?
How many restitution checks you writing?
Tazminat vermek için kurbanın ailesini arıyor.
She's looking for the victim's family, to compensate them.
Tazminat parasına ihtiyacım yok.
I don't need settlement money.
Yayın ve tazminat formu.
Release and indemnification form.
Atlantic Sigorta, tazminat bölümü.
Atlantic Casualty, claim department.
Beş milyon dolarlık tazminat poliçesi var.
There's a $5 million indemnity policy.
Normalde seninle anılarında gezinmekten memnun olurdum. Ama tazminat istiyorum.
Ordinarily I would be more than happy to stroll down Memory Lane with you but I want reparations.
Tazminat ve zararın telâfisi Beau.
Redress and restitution, Beau.
Tazminat tamam.
Restitution, okay.
Tazminat parası mı aldın?
Did you get settlement money?
Poliçe üzerinde birden fazla tazminat.
More than one claim on the policy.
Film bu. Sıradan bir film de değil; Çifte Tazminat.
That's a movie. Not just any movie, that's Double Indemnity.
Tazminat ve zararın telâfisi.
Redress and restitution.
Tazminat ödemelerinin yarısı Sırp dinarına çevrilmiş.
To Serbian dinars. Half of the settlement payments were converted.
Ona tazminat istediğini söyledin.
You told him you wanted restitution.
Results: 620, Time: 0.0373

Top dictionary queries

Turkish - English