Examples of using Tek yaptığın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tek yaptığın hayatımı zorlaştırmak!
Tek yaptığın yoluma çıkmak.
Tek yaptığın tartışmak Seni şişman domuz!
Yani, tek yaptığın bu.
Senin tek yaptığın hayatta kalmaktı.
Tek yaptığın onun makalesini desteklemek olur.
O zamandan beri tek yaptığın sarhoş olmak!
Senin tek yaptığın insanların ailelerini mahvetmek.
Tek yaptığın buydu yani?
Doğumgünü için tek yaptığın hazır kek almak mı oldu?
Tek yaptığın etrafta dolaşıp kızların telefon numaralarını toplamak.
Tek yaptığın; kınanası, korkunç bir bencillikten ibaretti.
Tek yaptığın lütfen demek.
Tek yaptığın oturup karaciğerini parçalamak.
Tek yaptığın, önemli bir edebi eserin basılmasını engellemek.
Burada tek yaptığın, elde edemeyeceğin bir şey için yardım almak.
Tek yaptığın onları daha da kışkırtmak oluyor.
Tek yaptığın yemek, yatmak ve uzaktan kumanda kullanmak.
Senin tek yaptığın, senden daha güçlü insanlara hesap vermektir.
Tek yaptığın plan kurmak için ona zaman vermek oldu.