TEK YAPMAYA ÇALIŞTIĞIM in English translation

all i have tried to do
all i was trying to do

Examples of using Tek yapmaya çalıştığım in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tek yapmaya çalıştığım etrafında şarkı söyleyip dans ederek onu gülümsetebilmek.
All I ever try to do is make him smile and sing around him and dance around him
Yani tek yapmaya çalıştığım şey Davidi bir adamla ayarlamaktı
I mean, all I did was try to fix David up with this guy
Tek yapmaya çalıştığım durumu düzeltmekti ama devamlı daha da kötü hale getirdim!
All I tried to do is make this better, and I just keep making it worse and worse!
Işleri daha iyi hale getirmek için. Bakın efendim, tek yapmaya çalıştığım bu topluluğa refah getirmeye yardımcı olmak.
Look, sir, all I'm trying to do to make things better for you. is to help bring prosperity to this community.
Işleri daha iyi hale getirmek için. Bakın efendim, tek yapmaya çalıştığım bu topluluğa refah getirmeye yardımcı olmak.
Is to help bring prosperity to this community,- Look, sir, all I'm trying to do to make things better for you.
Aşk güdüsü. Bakın, benim tek yapmaya çalıştığım… bugün sizin sayenizde golf sahasında… bırakmak zorunda kaldığım adamı bulmak. Sorunuzunuz şu ki sizdeki saplantı.
I abandoned on the golf course today. The trouble with you is that you have a… is find the gentleman whom, thanks to you… Look, all I'm trying to do…- Love impulse.
Tek yapmaya çalıştığın size yardım etmek.
All I'm trying to do is help you.
Tek yapmaya çalıştığı- Kapa çeneni!
He's just trying to-- shut up!
Tek yapmaya çalıştığı yardım etmek.
All she's tried to do is help.
Tek yaptığımız çalışmak ve seks yapmak..
All we have done is work and have sex.
Tek yaptıkları çalışmaktır.
All they do is work.
Yani, tek yaptığın çalışmak.
I mean, all you do is study.
Tek yaptığın çalışmak zaten.
All you do is work, work, work.
Tek yaptığın çalışmak, çalışmak..
All you do is work, work, work..
Tek yaptığı çalışmak.
All he does is work.
Tek yaptığın çalışmak.
All you do is work.
İki haftadır buraya geliyorum ve tek yaptığımız çalışmak.
I been comin' here for two weeks, and all we have done is work.
Dokuz yaşından beri tek yaptığım çalışmak.
From the time I was nine, all I have done is study.
Burada son dakika haberleri olmalıydı. Ama tek yapmaya çalıştıkları bana altın
This is supposed to be an all-news channel and all they're trying to do is sell me gold
Bir anda sanki gerçekten mükemmel biri gibi çıkıp geldin, ve tek yapmaya çalıştığın beni kullanmaktı.
You come off like you're this really great guy, and all you were trying to do was use me.
Results: 40, Time: 0.0341

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English