Examples of using Yaptığın tek şey in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yaptığın tek şey,'' Görünmez değilsin.
Ömründe yaptığın tek şey seksi bir kız yapman. .
Seni taşaklı biri sanmıştım ama iyi yaptığın tek şey mızıldanmak.
Ki bu da bu aralar odanın dışında yaptığın tek şey.
Hile yaptığın tek şey robot değildi Luke.
Birkaç insana hatırlanacak bir tecrübe yaşattığını saymazsak, yaptığın tek şey Sin rahatlamasını sağlamak olmuş.
Yanlış yaptığın tek şey, onu ameliyathaneye götürmemiz gerekirken…-… burada dikilip konuşarak vakit harcaman.
Birkaç insana hatırlanacak… bir tecrübe yaşattığını saymazsak, yaptığın tek şey Sin… rahatlamasını sağlamak olmuş.
Bana diyor ki tüm gün boyunca yaptığın tek şey arp çalmak, oturmak
Sana yalvarmasam bize asla gelmiyorsun. Geldiğinde de yaptığın tek şey geçmişinle kavga etmek oluyor.
Yani, buraya geldiğinden beri yaptığın tek şey gitmekmiş gibi hissediyorum.
Daha sonra yatakta yaptığın tek şey onlara bir şeyler okumaktır ve muhtemelen aynı hikayeyi yüzüncü sefer falan anlatıyorsundur.
O kaybolduğundan beri yaptığın tek şey bu. Kaç ve hiçbir şey olmamış gibi davran.
Biliyorsun ki Spencer karşılaştığımızdan beri yaptığın tek şey şikayet etmek.- Oh Spencer.
Yani buna katılıyorum ama son birkaç yılda… yaptığın tek şey beni hayak kırıklığına uğratmaktı.
şu ana kadar farkındaysan yaptığın tek şey Bette Davis hakkında yakınmak?
Birkaç insana hatırlanacak… bir deneyim yaşatmanı saymazsak, yaptığın tek şey… Sin'' yükünü''… biraz gençliğe özgü bir kibirle… hafifletmen olmuş.
Birkaç insana hatırlanacak… bir deneyim yaşatmanı saymazsak, yaptığın tek şey… Sin'' yükünü''… biraz gençliğe özgü bir kibirle… hafifletmen olmuş.
Yaptığın tek şey Gyaneshe yaltaklanmak… bir devlet dairesi için söz verdi
Yaptığın tek şey bu.