TEMELDE in English translation

basically
aslında
esasen
kısacası
yani
resmen
genel olarak
özet olarak
kabaca
aslen
temelde
essentially
aslında
esasen
yani
aslen
özellikle
temelde
özünde
esasında
sonuçta
olarak çökeceğine
fundamentally
esasen
aslında
tamamen
temelde
özünde
esasında
kökünden
sürmekten
asıl olarak
basic
temel
basit
mainly
çoğunlukla
daha çok
genelde
özellikle
genellikle
esas olarak
başta
genel olarak
başlıca
aslında
primarily
öncelikle
başta
özellikle
başlıca
olarak
esasen
esas olarak
aslında
çoğunlukla
genelde
based
taban
temel
merkez
baz
aşama
esas
üssü
tabanı
üsten
kitlesi
in the foundation
temelde
vakıf
basis
temel
dayanarak
olarak
baz
bir dayanakları
esası
in principle
prensipte
temelde
ilke olarak
ilkesi
in essence

Examples of using Temelde in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Temelde haklısınız.
Principally, you're right.
İnsanlarla olan ilişkilerimizde,… temelde onların karakter ve… davranışlarını tartışır ve değerlendiririz.
We mainly discuss and evaluate their character and behavior.
Temelde oldukça sıkı kurallarımız vardır.
Here at Basic we have a strict"no nothing" policy.
Temelde hepimiz sonsuza dek yaşıyoruz.
In essence, we all live forever.
Temelde devrimcilere konuşuyoruz.
We're talking mainly to the revolutionaries.
Onlar temelde sinir sistemi ile ilgili.
They are concerned principally with the nervous system.
Temelde benim gözlerim.
Mainly my eyes.
Temelde kaynak çatışmaları.
Mainly the resource conflicts.
Temelde içinde olduğum için.
Mainly because I'm in it.
Temelde kötü bir şey istemediğim için.
Mainly because I didn't want anything bad on my conscience.
Ben özellikle ağaçlık alanlara özgü orkidelerle ilgileniyorum. Temelde orkideler.
I'm particularly interested in woodland orchids. Mainly orchids.
Dolapta, temelde, ve hatta tüm çevrede kurtlar vardı.
There were wolves in the closet, wolves in the base, and wolves all over the place.
Temelde, yarı kuru Nadadır.
The base is a semi-dry Nada.
Temelde eğitimdeki erkeklere karşı çok katıdır.
The base is super strict on guys in training.
Her şey değişir ama temelde aynı kalır.
All things change, but at base are the same.
Temelde yatan fikir şu, önce çıkarımlar yapıyor
And the fundamental idea is you want to make inferences
Öyle sanıyorum ki, temelde ona karşı çıkmayan insanlar var.
On the basis I suppose that there are those who do not oppose him.
Temelde hiçbir anlamı olmayan şeylere anlam yüklemeye çalışırken kafayı sıyırabilirsin.
You can drive yourself nuts trying to derive meaning from things that have no meaning to begin with.
Temelde bir tasarıma sadık kalırım.
A design that stays true to the basics.
Matrisim temelde o kadar geniş değil.
My matrix simply isn't large enough.
Results: 1123, Time: 0.0624

Top dictionary queries

Turkish - English