TERCIH ETTIĞIMI in English translation

• i prefer
• preferable
• i preferred
• rather
• chose

Examples of using Tercih ettiğimi in Turkish and their translations into English

Göremediğim üç merdivenden düşmeden… ulaşabileceğim bir ofisi tercih ettiğimi fark ettim..
I find that I prefer an office that I can reach that I cannot see. without falling down three flights of steps.

Göremediğim üç merdivenden düşmeden… ulaşabileceğim bir ofisi tercih ettiğimi fark ettim..
That I cannot see. I find that I prefer an office that I can reach without falling down three flights of steps.

Neden düz klempin 45 derecelik açıyla verilmesini… tercih ettiğimi açıklamak istiyorum.
Handed to me at a 45-degree angle. I want to explain why I prefer the straight clamp.

Neden düz klempin 45 derecelik açıyla verilmesini… tercih ettiğimi açıklamak istiyorum.
I want to explain why I prefer the straight clamp handed to me at a 45-degree angle.

Evet. Lea, aynı anda sadece… tek bir şeye dokunmayı tercih ettiğimi söylememi istedi.
That I prefer to touch only thing at a time. Lea said to tell you Oh.- Yes.

Ve farklı planları nasıl tercih ettiğimi. bir gece öncesinde aldığım evlilik teklifini hatırladım… Kaosun ortasında silahlarla… Anlaşıldı mı?
And that I would have preferred other plans. I remembered the night before I had been asked for my hand in marriage And in the middle of that chaos with guns?

İçten içe yalnız olmayı tercih ettiğimi, çünkü… asla birlikte yaşamayı isteyebileceğim birini… bulamayacağımı söyledin.
All of that stuff about me secretly preferring to be alone, because I will never find anybody that I want to stay with.

Ve farklı planları nasıl tercih ettiğimi. bir gece öncesinde aldığım evlilik teklifini hatırladım… Kaosun ortasında silahlarla… Anlaşıldı mı?
I remembered the night before I had been asked for my hand in marriage and that I would have preferred other plans. And in the middle of that chaos with guns?

evlilik teklifini hatırladım… ve farklı planları nasıl tercih ettiğimi.
in the middle of that chaos with guns and that I would have preferred other plans.

Şu durumlar altında anlayacağını düşünüyorum… neden kendi adamlarımla kalmayı tercih ettiğimi.
Why I would prefer to stick with my own people. Under those circumstances, I think you will understand.

Kaosun ortasında silahlarla… bir gece öncesinde aldığım evlilik teklifini hatırladım… ve farklı planları nasıl tercih ettiğimi.
And in the middle of that chaos with guns I remembered the night before I had been asked for my hand in marriage and that I would have preferred other plans.

Öldürmemeyi tercih ettiğimi söyledim.
I told them I preferred not to.

West Sideı tercih ettiğimi bilirsin.
You know I prefer west side.

Zaten sebzeyi tercih ettiğimi biliyorsun.
You know that I prefer vegetables anyway.

Hangisini tercih ettiğimi biliyorum.
I know which I would sooner.

Kötü haberleri tercih ettiğimi biliyorsunuz.
You know I prefer bad news.

Ben hangisini tercih ettiğimi biliyorum.
I know which of the two I prefer.

Sadece insanları tercih ettiğimi söyledim.
I just said I prefer people.

Kendin yap yaklaşımını tercih ettiğimi biliyorsun.
You know I prefer the hands-on approach.

Kadın sesi tercih ettiğimi biliyorsun Ella.
You know I prefer the sound of a lady's voice, Ella.