Examples of using Tezgâh in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tezgâh bu.
Tezgâh gibi.
Aslında hiç tezgâh almadım çünkü biliyorsun yakında.
Tezgâh testeremiz olsaydı, eminim harika kale yapardık.
Ama tezgâh testeresi bir şeyleri kesmek içindir.
Tezgâh nedir?
O tezgâh 70 km falan uzakta.
Tezgâh kokusu alıyorum çünkü.
Ama tezgâh Ruslardan ibaret değil.
Gerçek, tezgâh değil bu.
Tezgâh falan mı? Ne bu?
Tezgâh için gereklisin sen.
Ferryyi Güney Amerikaya tezgâh açmaya ikna edebilirim.
Tezgâh ne? Yani, ne çalmışlar?
Tezgâh için Gunnı öldürdüler.
Hâlâ tezgâh olduğunu mu düşünüyorsun?
Tezgâh kokusu alıyorum çünkü.
Tezgâh yaptım çünkü sen yardımcı olmama izin vermedin.
Kimse tezgâh demedi.
Tezgâh ısınıyor.