Examples of using Tipe in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şu tipe bak.
Anneme ve Tipe kaza olduğunu söylememi istedi ama değildi.
Şu iki tipe bak.
Ahlaki üstünlüğünün dumanı kafa yapmış.- Tipe bak.
Dövmeye bak, tipe bak, Allah aşkına. Tipe bak.
Sonra bu Çinli tipe bakıyorum,… ve ne görüyorum? Şu evet ve o gazete okuyor?
sessiz tipe ne olduğunu merak ediyorum?
Polimer zincir modelleri iki tipe ayrılır:“ ideal” modeller ve“ gerçek” modeller.
Dövmeye bak, tipe bak, Allah aşkına. Tipe bak.
Oh, üzgünüm. Eskiden nefret ettiğimiz tipe ne zaman dönüştün sen?
Geleneksel olarak Kore müziği en az dört tipe: Kibar, aristokratik, bilimsel
Aşağıdaki gibi adlandırılan iki tipe ayrılır: Muda Tip- I:
Sürüyle tuhaf tipe ve uyumsuza bakıcılık yapmak kaçıkların sorunlarını sırtlamak zorunda değilsin.
Ayrıca söylenenleri yayacak tipe bir adam değilim.
Bilmem. çünkü bana kar motosikleti aldırabilecek bir tipe benziyor. Ama ona kartvizitimi vereceğim.
Bilmem. çünkü bana kar motosikleti aldırabilecek bir tipe benziyor. Ama ona kartvizitimi vereceğim.
Tipe baksana Freddy.
Evet bu tipe aşinayız.
Bu tipe dikkat et.
Nancy hangi tipe giriyor?