Examples of using Tutmak zor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Burada doktor tutmak zor.
İlişkiyi taze tutmak zor.
Yaz gününde taze tutmak zor.
Bu pedallarda ayakları tutmak zor.
Böyle şeylerin çetelesini tutmak zor olabiliyor.
Fakat, okuduklarını akılda tutmak zor.
İyi stajyer tutmak zor.
Böyle bir şeyi gizli tutmak zor.
Hepsini akılda tutmak zor.
Hepsini akıIda tutmak zor.
Yasal olarak mı? Sayısını tutmak zor.
Yasal olarak mı? Sayısını tutmak zor.
Anladım. Yiyecekleri tutmak zor.
Anladım. Yiyecekleri tutmak zor.
Bazen hepimizin burada bulunma nedenini akılda tutmak zor oluyor, değil mi?
Yumruklar savrulmaya başladı mı romantizmi canlı tutmak zor oluyor, değil mi?
Onu yüz gün bile canlı tutmak zor olacak. Ruh kılıçlarını ondan uzaklaştırmanın bir yolunu bulamazsak.
Beni askerî okula gönderince… termostattan uzak tutmak zor olmamıştır.
Alison gülümseyip şeker dağıtırken insanları bir arada tutmak zor. O neşeli kısa kahkahası yok mu.
Ve Jane Doe hareketini tutmak zor olacak. Onunla günler ve geceler geçireceğim.