Examples of using Umutla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Peki umutla yaşayabilir miyim?
Umutla yaşamaları en iyisi.- Kesinlikle haklısınız.
Umutla ilgili bir vaaz için pek havamda değilim, Emma.
Dünya, umutla yaşıyor doktor.
Umutla kaplı.
Bunun umutla bir ilgisi yok.
Umutla ilgili nutuk atma vakti mi?
Umutla bekleyen insanları gördüm.
Ama o umutla hayatta kaldım.
Umutla bakıyordum İlk defa geleceğe.
Bu umutla alakalı.
Ne zamandır umutla planlar yapıyorum telafi edebilmek için!
Korkuyla yaşamaktansa umutla yaşamayı yeğlerim.
Umutla burada oturuyorum, çünkü işittiğim bir gelecek var.
Umutla ve olasılıklarla dolu bir andır.
Umutla gerçek arasındaki farkı her zaman bilmişimdir.
Umutla bırakıp onları, dönmelisiniz savaşa.
Hiçbirşey ama, umutla beklediğim biri var. Hiçbirşey.
Keskin Bıçak umutla doğdu, ama açgözlülükle kullanıldı.
Umutla alakalı her şey.