UNUTMA in English translation

remember
hani
hatirladin mi
unutma
hatırla
hatırlarsan
anın
anımsa
hatirliyor musun
don't forget
unutma
dont forget
sakın unutayım
not
değil
yok
sakın
hiç
olmaz
pek
hayır
henüz
etme
bilmiyorum
do not forget
unutma
dont forget
sakın unutayım

Examples of using Unutma in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Unutma prensesin gerçek hayatta bir erkek de olabilir.
REMEMBER, PRINCESS MAY BE A MAN IN REAL LIFE.
Unutma, ben senin yanında olacağım.
REMEMBER, I will BE AROUND¶.
Hey, bize yazmayı unutma, tamam mı?
HEY, DON'T FORGET TO WRITE US. ALL RIGHT?
Unutma, 2 saate döneceğim.
REMEMBER, I will BE BACK IN 2 HOURS.
Unutma, onlara sabaha Kaliforniyaya gideceğimi söyledim.
REMEMBER, I TOLD THEM I WAS GOING TO CALIFORNIA IN THE MORNING.
Beyazları renklilerden ayırmayı unutma.
DON'T FORGET TO SEPARATE THE WHITES FROM THE COLORS.
Eğer işi iyi becerebilirsen, Sana vereceği payın benim olduğunu unutma.
IF YOU CAN DO HIM ANY GOOD, REMEMBER IT WAS ME THAT BROUGHT HIM TO YOU.
Kendin olmayı unutma.
DON'T FORGET TO BE YOURSELF.
Evet, direkleri unutma.
YEAH, DON'T FORGET THE POSTS.
Bunun bir sürpriz olduğunu unutma.
REMEMBER, IT'S A SURPRISE.
Kliniksel düzeyde deliliği unutma.
DON'T FORGET CLINICALLY INSANE.
Ofisimde cam kırmayacağına dair söz vermiştin, unutma.
REMEMBER, YOU PROMISED YOU WOULDN'T BREAK GLASS IN MY OFFICE.
Büyük liglere girdiğin zaman biz küçük insanları unutma.
WHEN YOU MAKE IT TO THE BIG LEAGUES, DON'T FORGET US LITTLE PEOPLE.
De la solun 100 milyon dolarini çalmayi unutma.
DON'T FORGET TO ROB DE LA SOL OF HIS $100 million! HEIST DAY!
Benim hissemi unutma.
DON'T FORGET MY SHARE.
Ha, bir de bu sefer ayakabılarını almayı unutma hı hıh.
OH, AND DON'T FORGET HER SHOES THIS TIME. UH-HUH.
Benim için geldiğimizi unutma.
WE CAME HERE FOR ME, REMEMBER?
Aynı yatakta, unutma, Giovanni?
In the same bed, you won't forget, Giovanni?
Unutma bir dahaki sefere benim için gelip alacaksın.
Remember it Next time you come, take it for me.
İkinci şarkıdaki girişini unutma, Mima!
Remember your entrance in the second song, Mima!
Results: 17884, Time: 0.0396

Top dictionary queries

Turkish - English