Examples of using Vazgeçmek zorunda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bebeğimden vazgeçmek zorunda kaldım.
Bileklerinden vazgeçmek zorunda kalmışlardı.
Vazgeçmek zorunda olan sadece ben olmayacağım.
Bu yüzden vazgeçmek zorunda kaldım.
Koşu yapmaktan vazgeçmek zorunda kaldım.
Evden vazgeçmek zorunda kalacağımıza.
Hayalinden vazgeçmek zorunda kaldı.
Odamdan vazgeçmek zorunda kaldım.
Plandan vazgeçmek zorunda kaldı.
Duş jellerimden vazgeçmek zorunda kaldım.
Çalışmalarından vazgeçmek zorunda kalıp, beni ailesinin yanına götürecek.
Planımızdan vazgeçmek zorunda kaldık.
Amacımdan vazgeçmek zorunda kaldım.
Şekerden vazgeçmek zorunda kaldık. Hay aksi!
Şekerden vazgeçmek zorunda kaldık. Hay aksi!
Hardalımdan vazgeçmek zorunda kalacağım diye endişeleniyordum.
Hint yemeklerinden vazgeçmek zorunda kaldı çünkü ona ülser verdi.
Vazgeçmek zorunda kaldı.
Vazgeçmek zorunda kaldı… Beni kurtarmak için.
Vazgeçmek zorunda kaldı… Beni kurtarmak için.