Examples of using Yaşaması in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O bir adamın yaşaması gerektiği şekilde yaşadı. .
Onun yok. Onu yaşaması ya da ölmesi umrumda değil.
Onun yaşaması veya ölmesi seni de beni de ilgilendirmiyor.
Yaşaması lazım. Eğer yararlanmak istiyorsanız Evet.
Flash ölmeli. Milyarların yaşaması için.
Pakistanlı ailesinin Kuveytte yaşaması ve burada büyümesi sebebiyle'' el-Kuveyti'' adını kullanmaktaydı.
Birinin yaşaması, ölmesi benim umrumda mı sence?
Yaşaması en büyük kanıt.
Ülkelerinin yaşaması için öldüler.
Jacke gerçekten yardımı olacak şey, anne babasının tekrar aynı evde yaşaması.
Eğer yararlanmak istiyorsanız yaşaması lazım. Evet.
Kimsenin yaşaması ölmesi umrunda değil.
Yaşaması da, ölmesi de benim en büyük başarısızlığımdı.
Don Kişotun bu inanılmaz yaratıkla sonsuza dek mutlu yaşaması gayet normal olacaktır.
Onun yaşaması sana bağlı.
Arkadaşın yaşaması demek benim ölmem demek.
Eğer yararlanmak istiyorsanız yaşaması lazım.
Bay Baylorın çete bölgesinde yaşaması davalının suçu değil.
Ne yaşaması?
Bulaşık makinesinin tezgahın altında yaşaması çok garip.