YAŞLI BIRI in English translation

old man
ihtiyar
moruk
yaşlı adam
yaşlı bir adamım
eski dostum
yaşlı bunak
yaşlı bir adamsın
yaşlı herif
yaşlı dostum
old guy
yaşlı adam
ihtiyar
yaşlı herif
yaşlı bir adamım
eski guy
yaşlı bir adamsın
ihtiyarla
old person
yaşlı biri
yaşlı insan
old one
eski bir tane
eski biri
yaşlı birini
eskisini geri istiyor ama satıcı vermiyor başka birine
eskisi -senin cinayetle ilgin var
older man
ihtiyar
moruk
yaşlı adam
yaşlı bir adamım
eski dostum
yaşlı bunak
yaşlı bir adamsın
yaşlı herif
yaşlı dostum
older guy
yaşlı adam
ihtiyar
yaşlı herif
yaşlı bir adamım
eski guy
yaşlı bir adamsın
ihtiyarla
an elderly person
someone who's old

Examples of using Yaşlı biri in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Daha yaşlı biri, bir kaç derse geldi ama sonra kaydını sildirdi.
Older guy, came in for a few classes, then dropped out.
Bu çok daha yaşlı biri.
That's a much older man.
Bazen yaşlı biri olduğuma seviniyorum.
Sometimes, I'm glad I'm an old man.
Yani yaşlı biri için.
I mean for an old guy.
Çok genç olmasına rağmen yaşlı biri gibi davranıyor.
She's young, but she acts like an old person.
Gözlüklü, yaşlı biri.
Older guy with glasses.
Ah demek yaşlı biri.
An older man.
Bugün yaşlı biri öldü.
An old man died today.
Bay Jacobs, yaşlı biri.
It's a Mr Jacobs, old guy.
Yaşlı biri gibi değil.
Not like the old man.
Wilbur, bana önem veren yaşlı biri.
Wilbur? Just an old guy who cares for me.
Ne de olsa yaşlı biri. Hayır.
Have you? He's an old man.
Beni kültür dersleri veren yaşlı biri olarak hatırlayacak.
She will remember me as the old guy who gave her some culture on the way.
Ne de olsa yaşlı biri. Hayır, hiç rastlamadım?
He's an old man. Have you?
Yaşlı biri değilim… ama öyleymişçesine yorgunum.
I'm not an old man.
Yaşlı biri için kötü değil.
Not bad for an old man.
Bugün büyük bir hayalimi gerçekleştirdim ve bunu yaşlı biri olarak yaptım.
I accomplished a big dream of mine today, and I did it as an old man.
On sene sonra yaşlı biri olacağım.
In ten years I will be an old man.
Düşün bir. Benim gibi yaşlı biri Amerikaya gidecek.
Just think, an old man like me going to America.
Yaşlı biri için zatürree huzurlu bir ölüm olur.
Pneumonia can be a peaceful way for an elderly person to die.
Results: 162, Time: 0.045

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English