Examples of using Yakın mesafeden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yani yakın mesafeden öldürmeye çalışmak… intihar olur.
Yakın mesafeden elektromanyetik darbe saldırısıyla ses örüntüsünü bozacak.
Her zaman yakın mesafeden saldırıyor.
Yeniden! Bu defa daha yakın mesafeden!
Kurşunlar yakın mesafeden, 25 kalibrelik Beretta bir otomatikden atılmış!
O kadar yakın mesafeden birini vurmak barut izi kolayca 1,000 olabilirdi.
Kalibrelik kurşunla yakın mesafeden vurularak öldürülmüş.
Hepsi yakın mesafeden kurşun yaraları yüzünden ölmüşler.
Kurban yakın mesafeden üç kere vurulmuş gibi görünüyor.
Adli tabip, yakın mesafeden tek el ateş dedi.
Yakın mesafeden iki atış yaptın ve ikisini de mi ıskaladın?
Yöntem; yakın mesafeden vuruş.
Yakın mesafeden yapılan bu atışlar çok etkili olmuştur.
Katilin yakın mesafeden ateş ettiğini biliyoruz zaten.
Yakın mesafeden kastım, davalı, Jeffrey Grant.
Yakın mesafeden çeneden vurulmuş… yukarı doğru,
Yakın mesafeden doğruca yeleğin içinden.
Mulderın bir şeye ya da birine yakın mesafeden ateş…-… ettiğini gösteriyor.
Mermiler yakın mesafeden, 25 kalibrelik otomatik bir silahla ateşlenmiş.
En yakın mesafeden.