Examples of using Yaklaşmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yaklaşmaya başlıyoruz.
Yukarıya yaklaşmaya çalışan bir tane daha var, Iowa.
Galacticaya yaklaşmaya veya kenetlenmeye kalkışmayın.
Yaklaşmaya hazır mıyız efendim?
Sakın bana yaklaşmaya kalkma!
Fareler bile yanıma yaklaşmaya cesaret edemezken nasıl umudum olabilir ki?
Ama bana veya Mollye yaklaşmaya kalkışırsan,…-… Tanrı şahidim.
Bana yaklaşmaya cüret bile etme.
O köpek bonolarına yaklaşmaya çalışan herkesi parçalar. Sen de dahil.
İlk bana yaklaşmaya çalışan kendini yerde bulur!
İnsanoğlunun yaklaşmaya çekindiği gizemli bir dağ burası.
Egoya yaklaşmaya cüret ediyorsunuz!
Ama Karanlık Taşa yaklaşmaya kimse cesaret edemiyor.
Yaklaşmaya devam et.
Yaklaşmaya cüret edeni öldürün!
Bu açıdan yaklaşmaya alışkın değilim.
Yaklaşmaya devam edin.
Biz yaklaşmaya başladıktan sonra geri dönüşü yok.
Arkasından yaklaşmaya çalışacağım.
Yaklaşmaya cüret edeni öldürün! Geride durun!