YAKLAŞMAYA in English translation

to approach
yaklaşmaya
yaklaşıp
yaklaşım
yanaşma
close
yakın
yakınlarda
yakin
kapalı
samimi
kapat
kapatın
yaklaştın
yakınız
you come
geliyorsun
gelip
gelin
gelir
gelecek
gel
geliyor musun
sen geliyorsun
yaklaşırsan
closer
yakın
yakınlarda
yakin
kapalı
samimi
kapat
kapatın
yaklaştın
yakınız
to get close to
yaklaşmak

Examples of using Yaklaşmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yaklaşmaya başlıyoruz.
Initiating approach.
Yukarıya yaklaşmaya çalışan bir tane daha var, Iowa.
Got another one tryin' to sneak over the top, Iowa.
Galacticaya yaklaşmaya veya kenetlenmeye kalkışmayın.
Do not approach or attempt to Dock with Galactica.
Yaklaşmaya hazır mıyız efendim?
Ready to close in?
Sakın bana yaklaşmaya kalkma!
Don't you dare come near me!
Fareler bile yanıma yaklaşmaya cesaret edemezken nasıl umudum olabilir ki?
How can I have hope when even the rats don't dare to come near me?
Ama bana veya Mollye yaklaşmaya kalkışırsan,…-… Tanrı şahidim.
You come anywhere near me and Molly, I swear to God.
Bana yaklaşmaya cüret bile etme.
Don't you dare come near me.
O köpek bonolarına yaklaşmaya çalışan herkesi parçalar. Sen de dahil.
That dog will kill anyone that tries to get near those bonds… including you.
İlk bana yaklaşmaya çalışan kendini yerde bulur!
The first who tries to come close to me is going to get pushed down!
İnsanoğlunun yaklaşmaya çekindiği gizemli bir dağ burası.
It is a mysterious place. A dangerous mountain where humans don't dare approach.
Egoya yaklaşmaya cüret ediyorsunuz!
You dare approach Ego!
Ama Karanlık Taşa yaklaşmaya kimse cesaret edemiyor.
But no one dares get close to the Dark Gemstone.
Yaklaşmaya devam et.
Keep getting close.
Yaklaşmaya cüret edeni öldürün!
Kill anyone who dares approach.
Bu açıdan yaklaşmaya alışkın değilim.
I'm not used to approaching it from that angle.
Yaklaşmaya devam edin.
Continue approach.
Biz yaklaşmaya başladıktan sonra geri dönüşü yok.
Once we start our approach, there's no turning back.
Arkasından yaklaşmaya çalışacağım.
I will try to get behind him.
Yaklaşmaya cüret edeni öldürün! Geride durun!
Stand fast! Kill anyone who dares approach!
Results: 200, Time: 0.045

Top dictionary queries

Turkish - English