Examples of using Yani tek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yani tek bildiğim şey ölmüş olmam.
Yani tek ben kaldım.
Yani tek anlaşamadığımız nokta hokey.
Yani tek yanlış mermide her yer havaya uçar.
Yani tek eksik olan şey bir kağıt parçası.
Yani tek gerçek.
Yani tek.
Yani tek yazan Louisin evine gidip onu dövdüğü mü?
Yani tek bildiğimiz, aynı adama ait 11 farklı hesap var.
Yani tek yapmak istediğim o oluyor.
Vakit geçirmek miydi? Yani tek yaptığı iyi?
Benim e-postama geldi, yani tek gören benim.
Yani tek yapmamız gereken 4 tabutu bulmak
Yani tek yapmamız gereken bu benzin çökeltisini belirli bir Lex Brodie İsasyonuyla eşleştirmek.
Yani tek istediğim, Marlonun çekimini azıcık daha erteleyebilir miyiz?
Hâlihazırda 15 bin dolar biriktirdim, yani tek yapman gereken 15 bin dolarla gelmek, iş ortağı oluruz seninle.
Yani tek makul sonuç bu davayı… Salsbury,
Yani tek yapman gereken buradan oraya gölgeni yansıtmadan gitmek
Harika, yani tek yapmamız gereken ufak bir deniz uçağını… kömür karası bir gökyüzünde bulmak.
Seni yutmadan hemen önce, Phoebe. Yani tek yapmam gereken Carltona yakınlaşmak, lezzetli bir piliç gibi davranmak, sonra Masselinin bunu yutmasını.