Examples of using Yaparsan yap in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
FEMAyı falan ara, ne yaparsan yap.
Biliyorsun. Bu işi nerede yaparsan yap, aynı iş.
Sen asla onlar kadar iyi olamayacaksın. Ne yaparsan yap, onların gözünde.
Elbette seni affediyorum. Ne yaparsan yap.
Dostum… ne yaparsan yap.
Onu ez, yak, ne yaparsan yap. Onu yok et.
Ben, hayır. Nası yaparsan yap çok iyi olacaktır.
Hiçbir şey değişmez. Ama… ne kadar numara yaparsan yap.
Ne dersen de veya ne yaparsan yap, bana mahkûmsun.
Ne yaparsan yap, günün birinde küçük kızın bacaklarını açacak ve uçup gidecek.
Ne yaparsan yap. Bilmeni istiyorum ki seni seviyorum. Duygusal yanlarımı senden almamışım.
Nereye gidersen git, ne yaparsan yap, bunu arkanda nasıl bırakırsın? Sen oyuncusun.
Seni ziyarete geldiğinde ne yaparsan yap… üzgün ayrılmasına izin verme adamım. ne derse desin.
Adeta yazılmış diyebiliriz yani ama ne yaparsan yap biz ayrı dünyaların insanıyız.
Sakın onun kanının derine değmesine izin verme. Tamam. Bir de Henry… Ne yaparsan yap.
Ian!- Ne? Eğer Chuckyyi görürsen, ne yaparsan yap, onu rahat bırak?
Bunu nerede yaparsan yap.
Ne yaparsan yap güzelsin.
Ne yaparsan yap ama.