Examples of using Yarığın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yarığın yukarısına doğru gelin falan dedi.
Yarığın öteki tarafında, nadyon patlamaları tespit edemiyorum.
Yarığın içinde bir karınca kolonisi var.
Ama artık yarığın içinde. Sağlam görünüyor.
Yara izinin kenarları tırtıklı ve yarığın derinliği üç santimden az.
Ne tesadüf ki, tam da yarığın üstünde.
Ne tesadüf ki, tam da yarığın üstünde.
Bu cam kırıklarını kafa derisindeki yarığın içinde buldum.
Ve bu şehirdeki herkes ölene dek tekrar tekrar gelmeye hazır! Kovduğunuz her iblis o yarığın diğer tarafında!
Hangi yarığın kendilerine ait olduğunu nasıl anladıklarını kimse bilmiyor ancak dalışa geçtiklerinde rüzgara karşı döndüklerinden yuvalarının yolunu kokuyla buldukları tahmin edilmektedir.
Ve bu şehirdeki herkes ölene dek Kovduğunuz her iblis o yarığın diğer tarafında tekrar tekrar gelmeye hazır!
Onun içine… düştüğü yarığın yerini biliyorum… fakat her ihtimale karşı yanımızda bir harita ile gitmeliyiz.
Magmanın çıkış noktasına alttan gelen baskı bu büyük yarığın açılmasına sebep oluyor ki bu yarığın boyu adanın genişliği kadar.
Tekrar tekrar gelmeye hazır! ve bu şehirdeki herkes ölene dek Kovduğunuz her iblis o yarığın diğer tarafında.
Tekrar tekrar gelmeye hazır! ve bu şehirdeki herkes ölene dek Kovduğunuz her iblis o yarığın diğer tarafında.
Ve bu şehirdeki herkes ölene dek Kovduğunuz her iblis o yarığın diğer tarafında tekrar tekrar gelmeye hazır!
bu şehirdeki herkes ölene dek Kovduğunuz her iblis o yarığın diğer tarafında.
Doktor, yarığın içerisinde warp motorlarını güvenle kullanabileceğimiz bölgeler olabilir mi?
Keyif kaçırmak gibi olmasın ama yarığın Dünya üzerindeki etkisi… kritik seviyeye ulaşmak üzere.
Keyif kaçırmak gibi olmasın ama yarığın Dünya üzerindeki etkisi… kritik seviyeye ulaşmak üzere.