Examples of using Yazmak zorunda in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Söylediğim her şeyi yazmak zorunda mısın? Neden?
Bir sürü mektup… yazmak zorunda kalıyorum, Frank.
Bir sürü mektup yazmak zorunda kaldım Frank.
Bir sürü mektup yazmak zorunda kaldım Frank.
Yazmak zorunda kalmıştım.
O itirafını yazmak zorunda, biz de kaydetmeliyiiz.
Sonra kıçınla adını yazmak zorunda kalırsın?
Her türlü tasarıyı ben yazmak zorunda kalacağım.
Evet, sıfır yazmak zorunda kaldım.
Hayır, dövmem, Stryker. Yazmak zorunda kalmayacak.
böyle bir şeyler yazmak zorunda hissetmezdim kendimi.
Aynen öyle. Bunu her sabah yazmak zorunda kalmadığın için sevindim.
En azından, bir karta nükteli bir şeyler yazmak zorunda kalmıyorsun.
Böyle bir şey insanların dikkatini çeker sen de ayrıca bir şey yazmak zorunda kalmazsın.
Yani, Jabbara bir özür mektubu yazmak zorunda.
Kez duyulmamıştır bu olmaz bir şeyi 83 kez yazmak zorunda kalmamalısınız.
Bu yüzden binlerce rapor yazmak zorunda kalacağım.
bu yüzden bu zıkkımı yazmak zorunda kaldım.
Ve 10 binlerce satır kod yazmak zorunda kalacaktı.
Ve 10 binlerce satır kod yazmak zorunda kalacaktı.