YEMEĞININ in English translation

food
yemek
yiyecek
gıda
besin
maması
dinner
yemek
akşam
meal
yemek
yiyecek
menü
öğünü
öğün
eating
yemek
yemen
yiyecek
cooking
aşçı
yemek
pişirmek
ahçı
lunch
yemek
öğle
supper
yemek
akşam
akşam yemeği yemek
dish
yemek
bulaşık
tabak
çanak
anteni
antenini
dining
yemek
akşam yemeği ye
stew
yahni
güveç
yemek
çorbası
haşlanmış
buğulama

Examples of using Yemeğinin in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yemeğinin tadını çıkar, Sam.
Enjoy your lunch, Sam.
Aileen Wuornos yemeğinin bozuk olduğunu… tecavüzle tehdit edildiğini söylüyor.
And she's being threatened with rape.-Aileen Wuornos says her food is being tainted.
Tavuk yemeğinin annenin sana öğrettiği ilk yemek olduğunu söylemiştin.
You told me that your chicken dish was the first dish your mom taught you how to cook.
Yerinde olsam adamın yemeğinin kalanına dokunmazdım. Burada kal.
Stay here. I wouldn't touch the rest of his stew.
Herkesin sevdiği Dünya yemeğinin adı neydi?
What was that name of the Earth food that everybody liked?
Ama hükümet olarak ben geliyorum yemeğinin% 40ını alıyorum.
But here I come, the government, and I get to take 40 percent of your lunch.
Ve üzülme, Katein son yemeğinin unutulmaz olmasını sağlayacağım.
And don't worry, I will make sure Kate's last meal is a memorable one.
İntikam soğuk yenen bir yemektir. Soğuk intikam yemeğinin tadını çıkar.
Revenge is a dish best served cold, so enjoy your cold revenge dish.
Burada kal. Akşam yemeğinin keyfini çıkarırsın.
You might enjoy dining with us tonight. Stay here.
Yerinde olsam adamın yemeğinin kalanına dokunmazdım.
I wouldn't touch the rest of his stew.
Ertesi sabah gardiyan Tedin hücresine döndü… ve yemeğinin yenmediğini gördü.
The next morning, the guard returned to Ted's cell, and found his food uneaten.
Bu başarı hükûmeti şaşırttı çünkü sürekli olarak sokak yemeğinin.
Surprised the government because they continuously underplay how important street food is. That success.
Bu başarı hükûmeti şaşırttı çünkü sürekli olarak sokak yemeğinin.
How important street food is. That success surprised the government because they continuously underplay.
Bence Daniellein ilk katı yemeğinin vakti geldi.
I think it's time for Danielle's first piece of solid food.
O kir içinde olduğu zaman yemeğinin tadını alabiliyor.
He only? tastes his food when there is dirt inside.
En azından önümüzdeki 10 yıl yemeğinin nereden geleceğini bilecek.
At least he knows where his meals are coming from for the next 10 years.
O, akşam yemeğinin her lokmasını yedi.
He ate every bit of his dinner.
Davein yemeğinin hepsini yemek gibi mi?
Eat all of Dave's food?
Kızarmış soğanlar ülke genelinde birçok et yemeğinin yanında yaygın olarak kullanılan bir aperatiftir.
Fried onions are a common addition to many meat dishes throughout the country.
Bu, yemeğinin yarın servis edilmesini bekleyen o iblisle alakalı.
It's about a demon who's waiting till tomorrow for brunch to be served.
Results: 283, Time: 0.0327

Top dictionary queries

Turkish - English