YEMIN ETTIRDI in English translation

• swear
• promise
• vow
• swore

Examples of using Yemin ettirdi in Turkish and their translations into English

Kim? Kim sana yemin ettirdi?
Who made you promise? Who?

Bir aptal yemin ettirdi ve bir hergele de kefil oldu.
Sworn in by a fool and vouched for by a scoundrel.

Bana yemin ettirdi ve sonra da gidip kendi söyledi.
He made me swear not to say anything, and then.

Ama sır olarak kalması için yemin ettirdi.
But she swore me to secrecy.

Claryye kan yemin ettirdi.
She made Clary take a blood oath.

Kimseye söylememem için bana yemin ettirdi.
He made me swear not to tell.

Sır olarak kalacağına yemin ettirdi.
She swore me to secrecy.

Onun ne yaptığını Maryye söylememem için Tom bana yemin ettirdi.
Tom made me swear not to tell Mary about what he did.

Tom herhangi birine söylememem için bana yemin ettirdi.
Tom made me swear not to tell anyone.

Tom, ailesine söylememem için bana yemin ettirdi.
Tom made me swear not to tell his parents.

Annem söylememem için yemin ettirdi.
Mom made me swear not to mention it.

Hepimize bu işi gizli tutmamız konusunda yemin ettirdi.
He swore us all to secrecy.

Lexa hepimize yemin ettirdi.
Lexa made each of us vow it.

Kimseye gerçek adımı söylemeyeceğime dair yemin ettirdi.
He made me swear not to tell anyone my true name.

Bunun bir sır olduğuna yemin ettirdi.
She swore it was a secret.

Sırrını saklayacağıma yemin ettirdi.
She swore me to secrecy.

Kimseye söylemeyeceğime dair yemin ettirdi.
She made me swear not to tell anyone.

Zaten babam kimseye söylemeyeceğime yemin ettirdi.
Anyway, Dad made me swear not to tell.

Ama kimseye söylememek üzere yemin ettirdi.
But she made me swear not to tell anyone.

Çüksüz sana kimseye söylemeyeceğine dair yemin ettirdi.
Dickless made you swear not to tell anyone.