YOK ORADA in English translation

• there's no
• there isn't
• it's not
• there is no
• there are no

Examples of using Yok orada in Turkish and their translations into English

Bu kadar büyük bir şeyi park edecek yer yok orada.
There's no place big enough over there to park something this size.

Nick, yardım edecek kimse yok orada!
Nick, there's no one there to help you!

Telefon, su ve elektrik yok orada.
There's no phone or water or electricity.

Telefon, su ve elektrik yok orada.
There's no phone, no water and no electricity.

Kız falan yok orada.
There's no girl there.

Bilmiyorum, Hiç enerji yok orada.
I don't know, the energy wasn't there.

Fazla para yok orada.
There's not a lot of money there.

O tüm bina yok orada artık.
That whole building isn't there anymore.

Tekrar gittim o eve, yok orada. Anlamadım?
I went back to that house. She's not there.

Yok orada!
She's not there!

Yok orada.
No, he's not.

Kimse yok orada?
There's nobody./ Nobody?

Yok orada.
Not there.

Yok orada olmaz.
Not there. Oh, no.

Kimse yok orada anlıyor?
One" isn't anybody, you see?

Yok orada.
It's not there.

Buradakinden daha fazlası yok orada.
There's nothing more there than here.

Hiçbir şey yok orada.
It's nothing. There's nothing there.

Senden başka kimse yok orada.
There's no-one there but you.

Tanrım, 25 falan yok orada.
Oh, god, there ain't no 25.