Examples of using Yoksa daha in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Soruşturmayı bırakıp ona yaptıkların için özür dile yoksa daha çoğu gelecek.
Ben… Sen gittiğinde hayatım daha mı kolay yoksa daha mı zor olacak bilmiyorum.
Ama alıyor gibi bir adam gibi görünüyor muyum daha az kızgın mı, yoksa daha mı kızgın?
Ama alıyor gibi bir adam gibi görünüyor muyum daha az kızgın mı, yoksa daha mı kızgın?
Bazen, kafam iyi olunca hızına yetişmek daha mı kolay yoksa daha mı zor oluyor merak ediyorum.
Boktan baban yapar mı Baban olmak gibi Ne? daha üzgün mü yoksa daha kızgın mı?
Boktan baban yapar mı Baban olmak gibi Ne? daha üzgün mü yoksa daha kızgın mı?
Hırvatistandaki yatırımcıların ABdeki yatırımcılardan daha fazla mı yoksa daha az mı bilgi sahibi olduğunu bilemeyiz, çünkü piyasa daha çok yeni.
Şeyi mi kastettin… bütün zamanlar mı yoksa daha yakın olan zamanlar mı yoksa… Anladım. Bilmem.
Artık buna eminim, yoksa daha önce dans etmememize rağmen nasıl böyle dans ederdik?
Mersa Matruhta mıyız yoksa daha güneyde miyiz diye GGPİSTten kontrol ediyorum.
verirken ana tasarım sorunu, daha karmaşık bir yeniden işleme mi yoksa daha zorlayıcı bir yapısal engeli çözmek için daha kolay olup olmayacağı mıdır.
neler olduğunu halen astrobiyolojinin devam eden bir sorusudur, ve bu çalışma Dünya üzerindeki yaşamın 3.5 milyar yıl önce mi yoksa daha mı önce oluştuğunu ve bu yaşamın doğasının ne olduğunu ortaya çıkaracaktır.
Yoksa dahada zorloşacak senin için.
Bu bir başvuru mu yoksa… daha önceden yapılmış bir seçim mi?
Diğerlerine göre daha mı çok yoksa… daha mı az rahibesin, anlamaya çalışıyorum.
Yoksa daha zor olur.
Yoksa daha kötü olacaksın.
Yoksa daha kötü olur.
Yoksa daha mı kötüydü?