BIRAZ DAHA in English translation

some more
biraz daha
little more
biraz daha
birazcık daha
biraz fazla
az daha
azıcık daha
little bit
biraz
azıcık
ufak
a bit
biraz
bir parça
daha
azıcık
ufak
have some more
biraz daha
dahası var
daha fazla
slightly
biraz
hafif
az
daha
azıcık
kısmen
nispeten
little further
biraz daha
biraz ileride
az ilerde
birazcık daha
biraz uzakta
biraz ötede
just a little
biraz
sadece biraz
sadece küçük
azıcık
az
ufak
sadece ufak
yalnızca küçük
küçücük
little less
daha az
biraz daha
biraz eksilt
biraz azalt
az bir süre
birazcık daha
birazcık az
biraz az mı
daha nazik oldum i̇tiraf edeceğim belki biraz
little longer
biraz uzun
birazcık uzun
biraz uzadı
biraz uzundu

Examples of using Biraz daha in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bence, senin sesine göre, tempoyu biraz daha hızlı yapmalısın.
I think, for your voice, you should take the tempo just a little quick.
Biraz daha. hep biraz daha isteyeceğiz.
Just a little longer. We're always gonna want just a little longer.
Sen gidip biraz daha havyar yesene, tatlım?
Why don't you go have some more caviar, sweetie?
Biraz daha fasulye ister misiniz, Bayan Matheson?
Have some more beans, Mrs. Matheson?
Biraz daha fasülye ister misiniz Bayan Matheson?
Have some more beans, Mrs. Matheson?
Biraz daha alır mısın patron?
Have some more, boss?
Bir- iki saat sonra gel, biraz daha vereceğim.
Come back in an hour or two and I will have some more for you.
Julian, keyfine bak. Biraz daha şarap.
Look, Julian, help yourself. have some more wine.
O yüzden biraz daha uyu ve artık o korkunç bağırmalarını bırak.
So get some more sleep, and no more of your bleeding shouting.
Bu konuda senden biraz daha açık olduğumu sıklıkla düşünüyorum.
I often think we are a little more open on that score than you are..
Seni biraz daha anlamaya başlıyorum, Spencer.
I'm beginning to understand you a little better, Spencer.
Tamam bak, biraz daha kalmak istiyorsan eğer, o zaman konuşabiliriz.
Okay, look, if you want to stay for a bit, we can talk.
Kendine biraz daha dikkat etmen gerekiyor.
You have got to take a little better care of yourself.
Hayır, seni biraz daha yakından tanımak istiyorum.
No, I want to get to know you a little better.
Burada biraz daha kalıp, işlemleri halletmem lazım.
I'm going to stay here for a bit and take care of her affairs.
Biraz daha konuşursan seni o geldiğin büyük lige geri gönderirim.
One more outburst, and I will send you back to the big leagues.
Belki de kalıp biraz daha joy kazanmak istemiştir.
So maybe he decided to stay on and earn some extra Joy.
Bayan Dinucci, kendimi biraz daha açık ifade etmeliyim.
Ms. Dinucci, I should really explain myself a little better.
Odama biraz daha el kremi isteyebilir miyim?
Could I have some extra hand lotion up in my room?
Sanırım ben biraz daha burada oturacağım.
I think… I think I will stay here for a bit.
Results: 33628, Time: 0.0655

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English