Examples of using Zamanlarımız in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Zaman doldu. Bunun anlamı ne Peggy Sue?
Rehinelerin için zaman tükeniyor.- Dedektif Donnelly,- Kim?
Doktor, ne yapıyordun? Zaman tükeniyor.
Her yıl pamuk toplama zamanı geldiğinde, devlet okulları kapatır… çocukları otobüslere bindirir
sivil hayata ayak uydurman zaman alacak, başına gelen her şeyi bir blogda anlatmak gerçekten yardımcı olacaktır.
Pekala siz zamanınızı boşa harcarken biz alıcı olduğunu düşündüğümüz bir adamla 14 Kasımda bir buluşma ayarladık.
Zaman benim için de tükeniyor kız kardeşinin dediğine göre 24 saat içinde bir soygun olacak.
Bence, zaman geçiyor ve elinizde kesinlikle bir şey yok ki uçan kuştan medet umuyorsunuz
Sürücüyü açtığım zaman, beni de Thomas Nashi vurduğun gibi vuracak mısın
Fiziksel sakatlığın iyileşmesi kadar zaman alır. Zihinsel olarak, bu zaman zarfı en az,
O zaman, Tanrı beyaz Amerika yı korusun.
Başka zamanlarda da gördüğümüzün tersini söylemek için kullanır. Mutluyum.
Yarın bu zamanlarda, annem antlaşmamızı imzalamış… ve Toprak İmparatorluğu nihayet birleşmiş olacak.
Ailen hiçbir zaman bana saygı duymayacak… çünkü senin yaptığın gibi o değerli kolej eğitimini alamadım.
Ne olursa olsun her zaman… birbirimiz için savaşmaya devam edeceğimize söz verdik.
lobide bir kahve içelim ve zamanımızı nasıl feromon… tedarik edebileceğimiz konusunda strateji oluşturarak kullanalım.
Bu portrenin çizildiği zamanlarda… Dr. Jekyll babamı ziyaret edip vasiyetini değiştirmesini istemiş.
Ne olursa olsun her zaman… birbirimiz için savaşmaya devam edeceğimize söz verdik.
lobide bir kahve içelim ve zamanımızı nasıl feromon… tedarik edebileceğimiz konusunda strateji oluşturarak kullanalım.
Pekala siz zamanınızı boşa harcarken… biz alıcı olduğunu düşündüğümüz bir adamla 14 Kasımda bir buluşma ayarladık.