ZARARI in English translation

harm
zarar
kötülük
incitmesine
damage
hasar
zarar
hurt
zarar
incitmek
acı
acıyor
yaralı
incinmiş
ağrıyor
yaraladı
canını yakmak
üzdü
loss
kayıp
zarar
kaybetmek
hüsran
yenilgi
done
yap
yapar
yapın
mi
işi
öyle
yapayım
harmless
zarar
masum
zarasız
be harmful
zararlı
downside
dezavantajı
kötü yanı
yan etkisi
olumsuz tarafı
kötü tarafı
zararı
olumsuz yanı
damages
hasar
zarar
losses
kayıp
zarar
kaybetmek
hüsran
yenilgi
harms
zarar
kötülük
incitmesine
hurting
zarar
incitmek
acı
acıyor
yaralı
incinmiş
ağrıyor
yaraladı
canını yakmak
üzdü
harmed
zarar
kötülük
incitmesine
hurts
zarar
incitmek
acı
acıyor
yaralı
incinmiş
ağrıyor
yaraladı
canını yakmak
üzdü
does
yap
yapar
yapın
mi
işi
öyle
yapayım

Examples of using Zararı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu sektörde işler ters gittiğinde sponsorların zararı paylaşması gerekmez mi?
In this business, when things go wrong, shouldn't the financiers share the loss?
Satışlara zararı yok değil mi?
He's not hurting sales, is he?
Zararı yok mu?
Harms no one?
Çabuk öde, zararı kapat.
Pay fast, cut your losses.
Çarpışma poliçenizin zararı karşılayacağını çok iyi biliyorsun.
You know goddamn well your collision policy and general-liability umbrella will cover the damages.
Allahtan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır.
He invokes instead of Allah that which neither harms him nor benefits him.
Kimseye zararı yok, değil mi?
It isn't hurting anybody, right?
Truvalıların bana hiç zararı dokunmadı. -Şimdilik.
The Trojans never harmed me. For now.
Empire tiyatrosunun bir sezonluk zararı… 6,237,378 frank.
Empire Theater losses for one season… 6,237,378 francs.
Bunların da zararı yok tabii?
Not that that hurts, right?
Çarpışma poliçenizin zararı karşılayacağını çok iyi biliyorsun.
And liability umbrella will cover the damages. You know goddamn well your collision policy.
Kimseye zararı olmamıştı hiç!
He's never harmed anyone!
Walkman dinlemesinin kimseye zararı olduğunu sanmıyorum.
listening to a Walkman is hurting anyone.
Bir ihtiyaç. Üstelik kimseyede zararı yok.
It fills a need, and harms no one.
Zararı sadece bana değil, aileme zararı var, kız kardeşime var.
This hurts my sister This doesn't just hurt me-- this hurts my family.
Özür dilerim. Umarım bu, zararı karşılamaya yeter.
My apologies. I hope this helps to cover the damages.
Zararı yok. Sevişen bu çifti izledim.
It doesn't matter. I did watch a couple making love.
Truvalıların bana hiç zararı dokunmadı.
The Trojans never harmed me.
Beni dinleyin: birisini dava ettiğiniz zaman bunun zararı herkesedir.
Listen to me. When you sue somebody, it hurts everyone.
Hay sıçayım. Zararı karşılamak zorundalar!
They're gonna have to pay for damages. Shit!
Results: 1480, Time: 0.0505

Top dictionary queries

Turkish - English