БЕШЕ ГОЛЯМО - превод на Турски

• çok büyük
• büyük bir
• çok büyüktü

Примери за използване на Беше голямо на Български и техните преводи на Турски

Ако сърцето ти беше голямо, колкото речника ти.
Keşke kalbin de kelime dağarcığın kadar büyük olsa.

Другите кожари напуснаха, аз не, Макар че беше голямо финансово бреме.
Diğer tabakhaneler taşındı, ben kaldım, bu büyük bir mali yük getirmesine rağmen.

Откритието ти днес в отдела беше голямо.
Bugün merkezdeki keşfin çok büyüktü.

Не знам, но беше голямо.
Bilmiyorum ama büyüktü.

накрая беше голямо ходене пеша.
ve sonrasınında uzun bir yürüyüş ile.

Независимо, че беше едно от улегналите спускания за Аляска, за мен това беше голямо нещо.
Aslında bu, Alaskadaki en kolay inişlerden biriydi. Yine de benim için çok büyük bir şeydi.

Всичко беше голямо. кошовете.
Herşey çok büyüktü, çöp kutusu,

Беше голямо приятелство на младежи от цял свят, истинско братство и единство“.
Dünyanın dört bir yanından gelmiş gençlerin harika bir dostluğu, gerçek bir kardeşlilk ve birlikti.

Играех Уизъл Уизел, идиотския, странен характер в шоуото, което беше голямо актьорско предизвикателсто за мен като 13-годишно момче.
Ben de Weasel Wyzelli oynamıştım; şovda aptal, modası geçmiş türden bir karakterdi ve bu da, 13 yaşındaki hâlim için oldukça büyük bir görevdi.

Знаех, че сигурно има причина да ни позволиш да избягаме, но това беше голямо изпълнение.
Bizim kaçmamıza izin vermeniz için iyi bir sebep olduğunu biliyordum, ama bu bayağı iyi bir performanstı.

Беше голям пожар.
Büyük bir yangındı.

Беше голям човек.
Çok büyük bir insandı.

Беше голям брезентов сак.
Büyük bir spor çantaydı.

Беше голям, но спестих няколко бройки.
Büyüktü. Ama bazılarını çıkardım.

Това беше голяма грешка.
Bu, çok büyük bir hataydı.

Беше голяма загуба за всички.
Toplumumuz için büyük bir kayıptı.

Беше голяма, тъмна, американска марка.
Büyüktü… S.U.V., koyu, Amerikan.

Това не беше голямата ти загуба, д-р Уелс.
Bu sizin için büyük bir kayıp değil Dr. Wales.

Мъжа ви беше голям изкуствовед.
Kocanız çok büyük birsanatçıydı.

Но това беше голямата стъпка, да отменим присъдите.
Ama bu oldukça büyük bir şey.