ЗАПАЗИМ - превод на Турски

• korumak
• tutmak
• devam
• saklamak
• kalmasını
• muhafaza

Примери за използване на Запазим на Български и техните преводи на Турски

Ще запазим курса и няма да попаднем в бурята.
Rotamızda kalacağız ve fırtınadan önünden kaçmayı deneyeceğiz.

Направихме всичко възможно, за да запазим брака си.
Evliliğimizi kurtarmak için elimizden geleni yaptık.

Ще направим всичко, каквото можем за да запазим синът ви жив.
Oğlunuzu yaşatmak için elimizden geleni yapacağız.

Нека го запазим така.
O şekilde tutalım.

Дано запазим координатите.
Umarım iniş koordinatları tutar.

И нека запазим Макалън за почивните дни.
Macallanı da hafta sonuna saklayalım.

Нека запазим въпросите за на края.
Sorularınızı en sona saklayın.

Да, успяхме да я запазим.
Evet, onu kurtarmayı başardık.

В днешия свят, в който живеем трябва всеки ден да полагаме грижи за нашето здраве, за да го запазим.
Günümüz koşullarında cilt sağlığımızı korumak için her gün düzenli bakım yapmamız gerektiğini biliyoruz.

Сега, за да запазим линията чиста, просто си сложи ръката тук,
Şimdi, temizçizgiler tutmak için, Sadece elini buraya koy,

Животът ни е даден веднъж и трябва да направим всичко възможно, за да запазим здравето си.
Sağlığımıza dikkat etmeli ve sağlığımızı korumak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.

Работех на две места, за да запазим къщата… защото Брайън я обичаше много.
Evimizde oturmaya devam edebilmek için iki işte çalıştım, çünkü… çünkü Brian onu çok seviyordu.

Предприели сме необходимите технически и организационни мерки, за да запазим сигурността на Вашите лични данни и изискваме същото от трети лица.
Kişisel verilerinizi korumak için teknik ve organizasyonel güvenlik önlemleri kullanıyoruz ve birlikte çalıştığımız tüm üçüncü partilerden aynısını yapmasını istiyoruz.

за да запазим жива магията на любовта,
aşkın büyüsünü canlı tutmak için de, mevsimlerini anlamalı

Животът ни е даден веднъж и трябва да направим всичко възможно, за да запазим здравето си.
Hayatta her şeyin başı sağlık deriz ve sağlığımızı korumak için elimizden geleni yaparız.

дадена заблуда в името на социалното достойнство, за да запазим тайна, която трябва да си остане такава.
adına yalancılığa isteyerek katılabiliriz, belki sır olarak saklanması gereken bir sırrı saklamak için.

информация по собствено желание и ние се нуждаем от вашата помощ, за да запазим това.
bilgilerini vermektedir ve bunun böyle kalmasını sağlamak için yardımınıza ihtiyaç duymaktayız.

Ела, нека накараме нашият отец да пие вино и ние ще лъжем с него и за това ще запазим потомството му.".
Haydi babamıza şarap sunalım.'''' Sonra onunla yatalım ki soyunu muhafaza edelim.''.

което можем, за да запазим мощност.
atmosfere giriş için yeterli enerji kalsın.

Тези англичани, държим ги в двора, за да запазим мира, но се оказва, че те не искат мир.
Bu İngilizler, Barışı sürdürmek için onların sarayımızda kalmalarına izin verdik, ama görülüyor ki barış istemiyorlar.