ОСТАВЕНИ - превод на Турски

• bıraktığı
• bırakılan
• bırakılmış
• terk
• izlerin
• bıraktıkları
• bıraktıklarından
• bırakmak
• rahat

Примери за използване на Оставени на Български и техните преводи на Турски

Няма оставени отпечатъци на местопрестъплението, но имаме следа.
Olay yerinde hiç iz bırakmamışlar ama bizim bir ipucumuz var.

Поколенията и следите, оставени от тях.
Onlarda bıraktığım izleri, yaşananları ve yaşanamayanları elden.

Но следите, оставени от тях, са ярки.
Ama değerli olan bıraktığınız izleri gösteren veriler sonuçta.

Това е касова бележка от химическото, за дрехи оставени вчера.
Dün bıraktığın kıyafetler için aldığın bir kurutemizleme fişi.

Да ви видя оставени по този начин.
Seni bu yolda bıraktığını görene kadar.

На следващия влак, оставени в седем часа.
Bir sonraki tren 07:00 bıraktı.

Ваши войници да одрани живи и са оставени да изсъхнат.
On tane askerinizin canlı canlı derisini yüzüp güneşin altında çürümeye bıraktılar.

Оставени са места за нанасяне на обясненията.
Ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir.

Копия на картички, оставени при мен.
Bende iz bırakan kartların kopyalarını çıkardım.

Искал е да бъдат самотни оцелели, оставени да страдат сами.
Onları sağ bırakarak, kendi başlarına acı çekmelerini sağladı.

Освен че имат подобни физични черти, също така са били оставени в поза.
Aynı fiziksel özellikte olmaları bir yana bunlara da poz verdirilmiş.

Руснаците имат по-малко от 400 танка, оставени да бранят Москва.
Rusların, Moskova savunmasında kullanılmak üzere 400e yakın tankı kalmıştı.

Всички тела са били разсъблечени и оставени на слънцето.
Bütün cesetler soyulmuş ve güneşe bırakılmışlardı.

И двамата бяхме изоставени от семействата си, оставени да страдат.
İkimiz de ailelerimiz tarafından terk edildik. Acı çekmeye bırakıldık.

Ще бъда като толкова други хора в Бразилия, оставени на снизхождението на човек като теб.
Brezilyada, senin gibi adamların merhametine kalmış bir sürü insana benzerim.

Кораб с умопомрачени хора, оставени в морето без капитан.
Bozulmuş insanlarla dolu bir gemi, başlarında kaptan olmadan denize atılır.

Ние сме тук невъоръжени, оставени на милосърдието ти.
Burada silahsızız ve merhametine kaldık.

ще загубя милионите хубави долари, оставени от татко.
30 yaşına basacağım böylece babamın bıraktığı milyonlara veda edeceğim.

Радостните викове…"стихнаха като мъртвите бизони, оставени да гният в долината,…"убити само заради езиците и кожите им.".
Bütün sabah boyunca neşeli olan sesler şimdi bu vadide çürümeye bırakılan sadece dilleri ve derileri için katledilmiş, ölü bufalolar kadar sessizdi.''.

Математически модели, вдъхновени от мозъка, наречени мрежи за дълбоко учене, са специално проектирани да„четат“ следите, оставени от миризми.
Beyinden esinlenen ve derin öğrenme ağları olarak adlandırılan matematiksel modeller, kokuların bıraktığı izleri“ okumak” için özel olarak tasarlanmıştır.