ПРЕЦЕНИХ - превод на Турски

Прецених, че искаш да помогнеш.

Yardım etmek istemeni anlıyorum.

Направих грешка. Не те прецених правилно само защото си от Даксам.

Ve seni sırf Daxamlı olduğun için yanlış değerlendirmekle hata ettim.

Затова прецених да сменя стратегията.

Ben de kararımı stratejiyi değiştirmekten yana kullandım.

Прецених купите перфектно, Шон.

Kaseleri mükemmel hesaplamıştım, Shawn.

И съжалявам, че те прецених погрешно.

Seni yanlış yargıladığım için üzgünüm.

Грешно го прецених, но не и ти.

Neredeyse yanlış yorumluyordum ama sen öyle yapmadın.

Както и да е, прецених, че… Това споразумение за поверителност беше грешка.

Herneyse bu gizlilik anlaşmasının bir hata olduğuna karar verdim.

Прецених те.

Seni çözdüm.

Прецених го погрешно.

Sanırım onu yanlış yargıladım.

Грешно ви прецених.

Senin hakkında yanlış karar vermişim.

Прецених на око.

Göz kararıydı.

Прецених, че мога да живея с това.

Bunu kaldırabileceğime karar verdim.

Но прецених, че ако тръгнем утре, бихме могли да имаме един хубав,

Ama düşündüm ki, yarın gidersek St. Luciada güzel

Прецених плюсовете и минусите и реших, че не си струва да нараня някого заради резултата.

Artı ve eksilerini tarttım ve sonuç için birilerini incitmenin buna değmeyeceğine karar verdim.

И след като не съм глупава, прецених, че той предлага това само защото вече е замесен с някого.

Ben de aptal olmadığım için, bunu önermesinin tek nedeninin başka biriyle ilişkisi olduğunu düşündüm.

Просто прецених, че… Нещата между нас няма да се получат… Повече няма да те видя.

Sadece anladım ki aramızda bir şeyler olmayacak ve seni bir daha görmeyeceğim.

Не съм напускал моя апартамент от погребението на принцеса Даяна, но прецених, че това си струва.

Diananın anma töreninden beridir dışarı çıkmıyorum, Düşündüğüm de bu onun için kötüydü.

Прецених, че някоя отрепка конекрадец ще гледа да вземе пари за мен, но не и ти, Хауи.

Bazı at hırsızlarının beni arıyacaklarını ve kellemi götüreceklerini hesaplamıştım -ama bunu senden ummazdım Howie.

Прецених, че толкова време ще трябва на дърветата да абсорбират CO2 чрез фотосинтезата,

Ağaçların fotosentez yoluyla karbondioksiti çekerek şekere dönüştürmesi ve köklerine iletmesinin bir saat süreceğini düşündüm. Belki

Прецених, че не мога да понеса напрежението на една голяма сватба,

Büyük bir düğünün baskısını kaldıramayacağımı anladım, ve Wille dedim

Примери за използване на Прецених на Български и техните преводи на Турски