Примери за използване на Açar на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu aynı zamanda çok iyi bir şekilde şöhret yol açar.
Yeterince kanıtım yok ve seni öldürmem başıma bir sürü bela açar.
Kafatasında delik açar.
Kadın sırt üstü uzanır ve bacaklarını açar.
Bu prosedür kan dolaşımını artırır, gözenekleri açar ve cildin nefes almasına yardımcı olur.
Şarabı açar mısın?
Eklentileri yapılandırmak için bir pencere açar.
Kızıl ötesi karıştırıcı. 2008den sonra üretilen arabaların% 99unu açar.
Şu an halka açıklamak sadece paniğe yol açar.
Birinin kafasında delik açar.
Bu durum hem ekonomik hem de siyasal istikrarsızlığa yol açar.
Savaşta bile çiçek açar derler.
Kadın sırtüstü yatar ve bacaklarını açar.
Bize bagajı açar mısınız?
Var olan bir projeyi açar.
Başka birisinin kafatasında delik açar.
Kalpler bir araya gelince… çiçekler açar.
Philip onu açar.
Şükran, yaşamın doluluğunu açar.
Öğretmen kapıyı açar fakat sen tek başına girmek zorundasın.