Примери за използване на Ağlama на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ağlama konusunu dert etme.
Orduda ağlama falan olmayacak.
Ağlama sesimi duyan komşular bulmuş beni.
Randevunun daha başındayken ağlama. Sonunda ağla, benim gibi.
Ağlama sesini duyduğunda sütün akıyor mu?
Franklin, ağlama yoktu.
Yok ağlama kelimesi o sesi açıklamaz.
Ağlama duvarı ziyaret edilir.
Ağlama, beni de ağlatacaksın. Bu da herşeyi mahvedecek.
Bazen kontrol edemediğim gülme ve ağlama nöbetlerine tutulurum.
Ağlama nöbeti aniden başlar.
Daha fazla ağlama, Maddy.
Ağlama için özür dilerim.
Dedi ki,'' Ağlama, küçük kızım.''.
Özür dilerim. Bayan Maria oturma odasında ağlama sesi duyduğunu söylüyor.
Ağlama genellikle aniden başlar
Ağlama konusunda ne dedim?
Redthorns ağlama. Hayatta olduğun için şanslısın.
Ağlama Duvarı Müslümanlar.
Ağlama küçük lokomotif…'' dedi Huffyye, yaşlı 99 Numaralı Makine.