Примери за използване на Bedelini на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Doktor seni kurtardı ama bedelini ödedi.
Bu suçun bedelini nasıl ödeyeceksin, Krishna Bhatt?
Hareketlerimizin gerçek çevresel bedelini ödemiyoruz.
Yapılan hataların bedelini neden biz sınava gi….
Bedelini böyle ödemen gerekir. İşte bu kadar.
Bedelini söyle.
Suçunun bedelini nasıl ödeyeceğini sorduğumda sizi bana vereceğini söyledi.
Bunun bedelini odeyeceksin!
Bunun bedelini ilk ödeyenin kendi olacağının farkında.
Çünkü insanları günahlarının bedelini… ödeyemeyecekleri dönemde affediyorum.
Gayrimeşru düzenlemelerinin bedelini niye onlar ödesinler ki?
Babasının hatalarının bedelini Hannah ödememeli!
Senin boşanma bedelini yeniden düşündüm de.
İşlenilen kabahatin bedelini ödemenin coşkusu.
O çocuk bedelini ödemeli… Kanıyla.
Böyle bir meydan okumanın bedelini… hepinizin görmesini istiyorum.
Yaptıkları hamasetin bedelini bize ödettiriyorlar''.
Belki öyledir ama bedelini düşündünüz mü?
Bedelini söyle ve beni bırak.
Sömürü sisteminin krize girmesinin bedelini kapitalist ödemelidir, sömürülen değil!