Примери за използване на Bilmene на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bilmene yetecek kadar gördün.
Stanin kim olduğunu bilmene rağmen hala koruyorsun. Bu seni ne yapar?
Bilmene rağmen bir şey söylemedin mi?
Bunu bilmene şaşırdım.
Neler hissettiğimi bilmene rağmen bunu bana nasıl yaparsın?
Hayatlarını kurtarabilmek için yaptıklarını bilmene rağmen oğlunun gözlerine bakabilecek misin?
Bilmene rağmen gittin ha?
Gerçek: Tüm bunları bilmene rağmen beni yüzüstü bıraktın.
Rittenhouseu bilmene sevindim, burada olmana da sevindim.
Birlikte tırmanacağımızı bilmene rağmen Montaignein karısına yanaştın.
Nasıl biri olduğumu bilmene rağmen onun sözlerine mi inandın?
Miguelin kızı olduğumu bilmene rağmen, neden böyle yapıyorsun?
Paul Eastmanın masum olduğunu bilmene rağmen onu hapiste tuttun?
Neler yaptığını bilmene rağmen gitmesine izin verdin ve o da karısını öldürdü.
Ne yaptığını bilmene sevindim Lem.
Burada neler olduğunu bilmene rağmen göz yumuyorsun.
Bunun olduğunu bilmene ihtiyacın var.
Yaptıklarımı bilmene rağmen yine de buraya geldin ha?
Bunu bilmene şaşırdım.
Bunu bilmene rağmen hala benim yanımdasın, değil mi?