Примери за използване на Bir kuğu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sen bir kuğusun.
Annem bir kuğuya benziyor.
Ben, bir kuğuyum.
Gerçekten siyah bir kuğusun.
Evet… Sen sıradan bir kuğusun.
Her prensin vardır bir kuğusu*.
Hiç bebek bir kuğunun güneş doğarken gözlerini açmasını gördün mü?
Belki hayvan gibi davranıyorum ama… içimde bir kuğunun yumuşaklığı var.
Tekeşlilik istiyorsan,- bir kuğuyla evlen.
Arkadaşım, bir mavi ay ya da siyah bir kuğuda nasıl ve neden böyle bir şey olabileceğini merak ediyor?
Bizim okulda Ezra diye biri vardı bir kuğunun boynuna yumruk attığı için atıldı.
Birgün biz hayvanat bahçesine gittik ve gözlerimin önünde bir kuğunun genzine çubuk kraker kaçtı.
o çirkin ördeğin neredeyse etnik bir kuğuya dönüştüğünü göstereceksin.
Siegfried, ilk kuğu olduğunu sandığı bir kuğuyla karşılaşır ve onunla evleneceğini söyler.
geçen hafta Split yakınlarındaki Ciovo Adasında bulunan ölü bir kuğuda kuş gribinin H5 virüsüne rastlandığını doğruladı.
Bir kuğu.
Bu bir kuğu.
Neden bir kuğu?
Uçan bir kuğu demek?
Bir kuğu kadar zariftir.