Примери за използване на Bir saat на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hehe bir saat oynadım basaramadım.
Ve bir saat gördüm.
Hem de bir saat önce!
En azından bir saat gecikme olacak.
Bir saat öncesinde, en zayıf oldukları zaman olacak.
Valde kesintisiz yirmi bir saat uyuyabilir, değil mi canım?
Tek bir saat yetmez.
Bence herkesin alıp kullanabileceği bir saat.
Bu 5.000 dolarlık bir saat.
Bir saat boyunca beraberdiniz.
Bir saat dolmak üzere.
Bir saat önce görüntülü mesaj gelmiş.
Polis raporuna göre birisi bozuk bir saat takıyormuş.
Üniversiteye geri dönersek, bizim güneş enerjisiyle çalışan bir saat tasarlama hızlı projemiz vardı.
Bir saat önce aradım. Acil olduğunu söylemiştim.
Bir saat öncesine kadar ben bile bilmiyordum.
Kırılan şeyleri onardım, değil mi? Bana bir saat, radyatör, çamaşır makinası getir.
Babanı pek tanımıyorum. Birlikte dolandırıcılık yapmaya çalıştığımız bir saat dışında.
Sonuç özel bir saat.
Sadece bir saat önce bundan mutluluk duyuyordun.