Примери за използване на Bir tampon на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Goldfeld 48 saatlik bir tampon dönemini önerir.
Aynı zamanda arkadaşlıkla ilgili ve yalnızlığa karşı bir tampon gibi bence.
İki far ve bir tampon.
O halde tam zamanlı bir tampon tutmalıyız.
Onlarla aramda mükemmel bir tampon.
TAbii ki hayır sanki biri bütün gece oradaydı tuvalette bir tampon buldum.
İki taraf arasında bir tampon bölge yaratarak ambargoyu uygulayacak
sitrik asit içine batırılmış bir tampon ile değiştirilebilir.
Basında çıkan haberlerde, ordunun Türkiyeye girişleri kontrol altına almak için Irak içinde 20 kilometrelik bir tampon bölge kurma yönünde planlarını çoktan hazırladığı öne sürülüyor.
Birincisi bir tampon reklamında başroldü… tampon rolünde elbette. ikincisi ise zararlı hayvanlar
Bizler, doğayla ve insanlığın geri kalanıyla koordineli biçimde çalışmak zorunda olan bir tampon gibi hizmet ediyoruz; çünkü, kendi kendine ilerleyemez.
Bunlar sadece kendi başlarına önemli ekosistemler değil aynı zamanda iç toplulukları korumak için bir tampon olarak hizmet vermektedir.
bayanlar tuvaletinde bir tampon makinesi var.
Blemmyes arasında bir tampon olarak Meroe kullanılır.
Düşüncelerini yıldırıcı bulduğumuz insanlarla bizim aramızda zamansal ve mekansal bir tampon var.
Öte yandan Türk basınında çıkan haberlerde, Türk ordusunun rejimin çökmesi, mezhep çatışmaları ve Türkiyeye toplu mülteci akınları meydana gelmesi halinde kuzey Suriyede bir tampon bölge oluşturma planları geliştirdiği bildirildi.
sınır karakolların takviyesi veya yeni bir tampon bölge oluşturulması gibi kısa vadeli tedbirlerin PKK şiddetine son vermeyeceğini söyledi.
Hırvat balıkçılar arasında olay çıkmasını önleme amaçlı olarak sınır hattı boyunca bir tampon bölgenin de yer alacağı geçici bir balıkçılık rejimi kurma yönünde önümüzdeki günlerde harekete geçme olasılığı bulunuyor.
Kromaj isteyen bir tamponum var.