Примери за използване на Cezalı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Muhtemelen ömür boyu cezalı kalacak.
Sakat ya da cezalı oyuncumuz yok.
Her iki takımda da cezalı oyuncu bulunmuyor.
Bunun dışında sakat futbolcmuz yok, cezalı futbolcumuz yok.
Ve sonra hepimiz ölene kadar cezalı olacağız.
İki takımda da cezalı futbolcu bulunmuyor.
Her iki ekipte de cezalı oyuncu bulunmuyor.
Cezalı kız bir ikram alabilir, değil mi?
Cezalı mısın?
Zaten cezalı bu hafta.
Evet buna cezalı olmak diyoruz.
Profesyonel kariyerinde altı asisti, iki golü ve 3000 dakikasını cezalı geçirdiği göze çarpıyor.
Artık cezalı değil.
Hala cezalı mıyım?
Batman, cezalı olan sensin.
Yani cezalı değil miyim?
Ayhan cezalı duruma düştü.
Hala cezalı mısın?
Cezalı ya da hasta olmayan herkes.
Bay, onun cezalı falan olduğunu söylemişti.