Примери за използване на Düşmana на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sizin gibi arkadaşı olanın düşmana ihtiyacı olur mu?
her dost düşmana dönüşür.
AB Konseyi Başkanı Tusk: Trump gibi dostlarınız varken düşmana ihtiyacınız yok!
Доналд Туск: С приятели като Тръмп врагове не ни трябват!Aynı toprak için, aynı düşmana karşı.
На същата територия, срещу същия враг.Eski deyişleri çalışıp bunu düşmana karşı kullanıyoruz.
Kal-El onu yoketmek isteyen çok fazla düşmana sahip.
Кал-Ел има много врагове, които биха направили всичко да го убият.Daiş hepimizin ortak düşmanıdır, bu nedenle ortak düşmana birlikte karşı durmalıyız.
ИД е наш общ враг, с който трябва да се борим.Benim gibi dostlarınız varken düşmana ihtiyaç duymazsınız.
С такива приятели не ми трябват врагове.Dostun dönüşür düşmana.
Приятелят става враг.ABden Trumpa tepki: Böyle dostlarımız varken düşmana ihtiyacımız yok.
Туск в София: С приятел като Тръмп не ни трябват врагове.Ortada birleşmeleri ruhlarımızın iki yarısının ortak düşmana karşı birleşmesini simgeliyor.
Събират се в средата, за да изразят двете половини на нашите души, изправени срещу общия враг.Böyle arkadaşların varsa, düşmana ihtiyacın yok.
С такива приятели, врагове не ти трябват.aynı ortak düşmana karşıyız.
сме изправени пред общ враг.Mari-Garmenı ve bebeği bizim için öp. ve dosta düşmana selamlarımı söyle.
Целуни Мари-Кармен и бебето и поздрави всички колеги, познати и врагове.Böyle dostumuz varken düşmana ihtiyacımız yok.
С приятел като Тръмп не ни трябват врагове.Dünyanın en tehlikeli yerinde,… karşılaşabileceğin en zorlu düşmana bakıyorsun.
Гледаш към най-опасното место в света и най-силните врагове, с които си се сблъсквал.Bilemiyorum. Daha az düşmana sahip olmak iyidir.
Не знам, хубаво е да имаме по-малко врагове.Dostlarımızın bu kadar sürede düşmana dönüşmesi şaşırtıcı.
Учудващо как приятели стават врагове.Düşmana şu anda iki taraftan da saldırıldı.o.
Çaresiz düşmana fazla baskı yapmamaya dikkat etmelisin.
Врагът е отчаян, внимавайте, да не го притиснете прекалено.
