DAKIKALARI - превод на Български

моменти
anlar
zamanları
dakikalar
an
dönemler
noktaları
bir dönem
минутите
dakikaları

Примери за използване на Dakikaları на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Bomba patlamadan önce gemiden kaçmaları için 3 dakikaları olması gerekiyordu. 3 dakika.
Момичетата трябваше да имат 3 минути да избягат преди кораба да се взриви Tри минути.
Her takımın jüri üyelerine yapacağı gösteri için 3 dakikaları var.
Всяка група ще има 3 минути да покаже на съдиите какво може.
Hadi bunu atalım ve işe gitmeden önceki dakikaları değerlendirelim.
Нека зарежем това… Да използваме десетте минути, които имам преди работа.
Bu dakikaları beraber geçirdiğimiz… ve düşmanım olan birisiyle arkadaş olduğum için ağlıyorum.
Плача защото сега когато сме имали този момент… и съм толкова близка с престъпника.
Maçın 80inci dakikaları.
Та минута в неделния мач.
umut dakikaları.
по-хубав от спомена, моментът на очакването.
Dakikaları yola vurdukça.
Минутките преди тръгване.
Konuştuğumuz dakikaları, süren doldu.
Говорейки за минути, твоята изтече.
Seninle burada geçirdiğimiz dakikaları… ve varlığını silecek insanlarım var.
Имам хора, които могат да те вкарат тук и да изтрият присъствието ти за минути.
En Önemli Dakikaları Hayatımın.
Най-важните мигове в живота.
Günlerin dakikaları, ölmek için evine uçan sinekler gibi uçup gider.
Гаснещите по минути дни, като мухи летят към дома да умрат
bu yüzden güç gittiği zaman çitten atlamak için yaklaşık 3 dakikaları olacak.
така че, веднъж спряно захранването, те ще имат около… три минути да прескочат оградата.
Öğleden sonralarını genellikle dakikaları sayarak geçiriyordu. Çaresizcesine kocasının işten döneceği anı bekliyordu. Kendine biraz zaman ayırabilmek için.
По цял следобед броеше минутите, очаквайки съпругът й да се върне от работа и най-сетне да остане сама.
Takımların açılış konuşmaları için üç dakikaları delillerle göstermek için üç dakikaları ve sonuca bağlamak için iki dakikaları var.
Отборите ще имат по три минути за увод, три минути за доказателства и две минути за заключение.
Çocuklar, benim süper hayatımı dinleyip monoton hayatınızdan kaçabilmek için dakikaları saydığınızı biliyorum
Знам че броите минутите до бягството от монотонните си животи, когато ще слушате колко е страхотен моят живот
Ve ben de saate bakıp bakıp karanlığa kalan dakikaları saymayacaktım. Arkadaşımızın cesedinden maviliklerde kurtulmaya çalışıyor olacaktım.
А аз нямаше да се блещя в часовника и да броя минутите до вечерта, опитвайки се да преваря полицията.
Georgela buluşup, bu yeni serüvenimin kullanma kılavuzunu yazmak için dakikaları sayarken aileme güle güle öpücüğü veriyordum.
Целувах децата за довиждане, и броях минутите до срещата с Джордж, с когото разучавахме новата ми способност.
seni görmek için dakikaları saydığını söylememi istedi.
е добре, и че брои минутите докато те види.
Yatağıma yüzlerce kadın girdi… ve onlardan kurtulmak için güneş doğsun diye… dakikaları saydım.
Стотици жени са минали през леглото ми… броял съм минутите преди изгрев слънце,… за да се отърва от тях.
en özel seviyedeki dakikaları burada yaşayalım.
сега и да възприемам тази минута като най-важната.
Резултати: 72, Време: 0.0459

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български