Примери за използване на Dengede на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hayat ne dengede değil mi?
Walter iki evrenin dengede olması gerektiğini düşünüyor.
Tabut dengede değil!
Gemi dengede ama hafifçe yükseliyor.
Bu dengede olduğunda birbirlerine ayna İki dünya.
Dengede kalmak için, hareket etmeye devam etmen gerekir.''.
Dengede kalmak için, hareket etmeye devam etmen gerekir.
İşleri dengede tutmak için hayatın tuhaf bir tarzı var.
Bir nokta üzerinde dengede durabilir.
Lik kısmı hâlâ dengede.
Acayip gevşek ve dengede hissediyorum.
Troy, uçak dengede değil!
Çekirdek maksimum güçte ve dengede.
Tatlım, annenin maddi olarak dengede olmasını istemez misin?
Kalp faktörlerinin hepsi dengede.
Küçük burnunun üzerinde lastik topları dengede tutamaz.
Tamamıyla bir savaşçı olmak için merhamet ve öfke dengede olmalıdır.
Bir elinle kapıyı açarken, diğeriyle tepsiyi dengede tutmalısın.
İlkbahar gündönümünde bir yumurtayı uç tarafında dengede tutabilirsin.
Enjektörler dengede.