Примери за използване на Dinlerken на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dinlerken yalnız olduğundan emin ol.
Başkalarını dinlerken yaptığımız hatalar.
Bu beyefendiyi, ikinizi gizlice dinlerken hiç beklenmedik bir vaziyette bulduk.
Dinlerken ye.
Havaalanının frekansını dinlerken telsizden pilotun sesini duymuş.
Ya bu mesajı dinlerken ben de yanınızda olursam?
Dün kilisedeki törende söylenenleri dinlerken ben de bir fikre kapıldım.
Yarısı dinlerken uyudu.
Beni dinlerken, cevap ver, Sedir!
Bak, aşağıda St. Vincent dinlerken, lobide kimi koşuştururken gördüm?
Seni konuşurken dinlerken, sanki benim hayatımı anlatıyormuşsun gibi geldi.
Müzik dinlerken ne düşünürsünüz?
Kalbindeki ritmi dinlerken.
Özellikle de radyo dinlerken konuşmalarını duyunca.
Annemlerin haberi yoktu ama bu şarkıyı dinlerken onların arabasını kullanıyordum.
Bir keresinde derste dinlerken öğretmen almıştı.
Sanki oyununu başka biri yazmış gibi dinlerken, aklında kim vardı?
Onu orada dinlerken gördüm.
Seni dinlerken gördüm.
Eski Yugoslav Ordusu genelkurmay başkanı Momcilo Perisiç, 6 Eylül Salı günü Laheydeki Yugoslav savaş suçları mahkemesinde, hakkındaki kararı dinlerken.[ Reuters].