Примери за използване на Edip на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
En iyisi tekrar telefon edip eşyalarımın nerede olduğunu öğreneyim.
Birlikte sohbetler edip, kahveler içtik.
Telefon edip de seni ve çocukları uyandırmak istemedim.
Otele telefon edip Bayan Cooperla konuşmuştum.
Tüm derslerin kalınca sana yardım edip okulu batırmanı engelleyen kimdi?
Kuzeye doğru ilerlemeye devam edip başka birini başka birini bul.
Buraya davet edip, benimle yüzleşmek?
Gayret edip seni buradan kaçırmalıyım.
İptal edip buradan gidiyorum.
İşi kabul edip öküz olmayabilirsin.
Ama fark edilmeyi riske edip bir insan avına davetiye çıkarırlardı.
Neden çevreni terk edip, koloniyi ziyaret etmiyorsun?
Biz de evlerimizi terk edip, sizler gibi yabancı topraklarda savaşmaya zorlandık.
Onları felç edip istediğini yaptırıyor,
Tunakan Önen ve Edip Dinçer bunu beğendi.
Aramızda kavga edip, onları dertten kurtarmamızı istiyorlar.
Guardoyu yok edip işini almak istiyor.
Herkül fenerden çıkan ışığı takip edip okyanusu aşarak annesini bulabilsin diye.
Bakalım onu ikna edip bu anlaşmayı imzalatabilecek misiniz?
Internet bağlantınızı kontrol edip tekrar deneyin''.