Примери за използване на Efsanelere на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Takezo Kenseinin, sana duyduğu aşkla, efsanelere konu olmasına şaşırmamalı.
Onun da hayatı efsanelere karışmıştır.
Yerel efsanelere göre binlerce yıl olmasada,
Efsanelere ve peri masallarına inanan bir insan olsaydım bunun efsunlu bir tablo olmasından şüphelenirdim.
Eski efsanelere göre, orman cinleri( şeytan) Niurgun Bootur ve Tong Duurai arasında
Qinling Dağlarının zirvelerinde Antik Yunana kadar uzanan efsanelere konu olmuş nadir rastlanan, sıra dışı bir hayvan yaşar.
Efsanelere göre, Tep Zepi'' gök tanrılar'' yeryüzüne uçan'' gemileriyle'' yıldızlardan indiklerinde var oldu ve çamur ile su yeni bir krallığa dönüştü.
Onun bu pürüzsüz varlığı sözümona efsanelere kenara çekilmeleri için bir mesaj gönderiyor.
Efsanelere göre; farklı renkte gözlere sahip olan insan
Efsanelere göre, Kral Alcamanın Altın Anahtarı tahtını sakladığı gizli sarayına götürür sizi.
Tuhaf bir şekilde yerel efsanelere göre, Yuyuan antik kenti
Sizin gibi tedbirli beyefendilerin paralarını efsanelere veya kulaktan duyma şeylere yatıracağını sanmıyorum.
Efsanelere göre, cennetten doğan tanrıların yaşadığı,
Efsanelere aşık oldum. Eski destanlara Dünyada,
Orada bölgesel arkeologlara'' bu nedir'' diye sorduğumda bir an bile tereddüt etmeden dediler ki; efsanelere dayanarak bunlar uçan dev kaplumbağalardır.
Dünyanın efsanelere İhtiyacı vardır.
Büyüdüğümüzde, o hikayeler efsanelere konu olmuştu.
Bugün ben sizleri, karanlıkta kalmış, tarihi geçmiş bazı mitlere, efsanelere ve bizi açık denizlerde gerçek pay sahibi olarak tutmuş varsayımlara ışık tutmak için bir yolculuğa çıkaracağım.
Cadılar bayramı geleneği tarih boyunca süregelmiş efsanelere dayanır. Bu da o gece ruhsal etkinliğin gerçekten arttığını gösterir.
Bu ancak efsanelerde ve hikayelerde olur.