ELBISE - превод на Български

рокля
elbise
gelinlik
kıyafet
giysi
giydir
костюм
kostüm
kıyafet
giysi
bir elbise
takım elbise
takım
takımını
smokin
облекло
kıyafet
giysi
giyim
elbise
giyecek
giyinmek
дреха
elbise
kıyafet
giysi
bir kaftan
дрехи
elbise
kıyafet
giysi
bir kaftan
дрешки
kıyafet
elbise
giysi
рокличка
elbise
kıyafet
облечи
giy
elbise
giysi
да се обличаш
giyinmek
giymektense
giyinerek
роклята
elbise
gelinlik
kıyafet
giysi
giydir
рокли
elbise
gelinlik
kıyafet
giysi
giydir
дрехите
elbise
kıyafet
giysi
bir kaftan
роклите
elbise
gelinlik
kıyafet
giysi
giydir
костюма
kostüm
kıyafet
giysi
bir elbise
takım elbise
takım
takımını
smokin
костюми
kostüm
kıyafet
giysi
bir elbise
takım elbise
takım
takımını
smokin
костюмът
kostüm
kıyafet
giysi
bir elbise
takım elbise
takım
takımını
smokin
дрехата
elbise
kıyafet
giysi
bir kaftan
облекла
kıyafet
giysi
giyim
elbise
giyecek
giyinmek
облеклото
kıyafet
giysi
giyim
elbise
giyecek
giyinmek
дрешка

Примери за използване на Elbise на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Güzel elbise.
Хубаво облекло.
Bir de elbise.
Ön Düğmeli Kısa Elbise.
Къса рокличка с копчета отпред.
Makyaj malzemeleri ve diş fırçası orada ama hiç elbise yok.
Държи козметика и четката за зъби, но няма дрехи там.
Valentinodan bahsetmişken bu elbise ıslakken daha iyi görünüyor.
И кажи на Валентино, че роклята изглежда много по-добре мокра.
Her sene farklı elbise modelleri ile sizlere….
Всяка година тя успява да ни изненада с уникални дрешки.
Kırmızı elbise, beyaz sakal.
Червен костюм, бяла брада.
Mmm, güzel elbise.
Mм, хубаво облекло.
Bu geceki başkanlık balosu için elbise getirdiniz, değil mi?
За бала за встъпването довечера. Носите си рокли, нали?
Bu elbise… Bu yer… Bunların seninle ilgisi yok.
Виж роклята, това място нищо от това не ти принадлежи.
Hoş elbise. Belki de bir tür etkinlikten geliyordu. Düğün falan?
Готини дрешки. Може да е идвала на някакво събитие. Сватба?
Elbise, kravat.
Костюм. Вратовръзка.
Yeni yıl için elbise.
Облекло за Нова година.
Kızına elbise diken annelerdensin sanırım.
Приличаш на майка, която шие дрехите на дъщеря си.
Onun mesleği elbise satmak, Yahudi olmak değil.
Нейната работа е да продава рокли, не да е еврейка.
Valentinodan bahsetmişken bu elbise ıslakken daha iyi görünüyor.
И кажи на Валентино, че роклята ти отива повече като е мокра.
Kırmızı elbise, bıçaklar.
Червеният костюм, ножовете.
Güzel elbise.
Готини дрешки.
Üzerinizdeki gerçekten güzel elbise teşekkür ederim.
Наистина красиво облекло.- Благодаря.
O öne eğildi ve sonra elbise altında yastığın üzerine elini koydu ve.
Тя се наведе напред и сложи ръка върху възглавницата, а след това под дрехите.
Резултати: 1514, Време: 0.0587

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български